Hava Durumu

Kaldır ellerini ve teslim ol!

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2019 07:30

Bir mü'minin en kuvvetli sıfatı olan "tevekkül" imanın da en lezzetli meyvesidir. Yani biz imanımızın kuvvetli olup olmadığını da böylece Allah'a olan tevekkülümüzden anlayabiliyoruz. İmanı kuvvetli olan bir mü'min, öncelikle kararlarını Rabbinin rızası dahilinde verdikten sonra, bedenen ve ruhen azim ile çalışma silahını kuşanmalı, sonrasında da tevekkül duvarına sağlamca dayanmalıdır. Niyeti halis olan bir kul olup,  işimize başlarken besmelemizi çekip, Rabbimizi kendimize yoldaş eyledikten sonra, o işten gelen zararın da, kar kadar kıymetli olduğunun farkına varabilsek...
"Ben sana teslimim Rabbim, olmadıysa da senin bilgin dahilinde olmadı. Kazanamadıysam da sen gayretimi apaçık biliyorsun. Yetiştiremediysem de niyetimi ve gayretimi en iyi bilen sensin. Bu bir imtihandır. Ben son nefesime kadar gayret içinde olmaya devam ederim." diyebilmek teslimiyeti gerek bize. Sağlam kazığa bağladığımız develerimizden sonra sağlam bir teslimiyet gerek.
 

Cenâb-ı Hak da, kulunun kendisinden başkasına dayanıp güvenmesinden asla hoşlanmaz ki; nitekim ayeti kerime de şöyle buyurur bizlere "...Eğer mü'minler iseniz ancak Allah'a tevekkül edin." (el-Maide, 23)

Acaba bizler, karşılaştığımız herhangi bir zorlukta Allah'a ne kadar sığınıyor ve güveniyoruz?  Yoksa tevekkülden önce kullar mı geliyor aklımıza bize yardım edebilecek?  İşte bu husus, imanımızın seviyesini de ortaya koyan kuvvetli bir hükümdür.

Çaba olmadan tevekkül bir çare olmadığı gibi, sadece tevekkülsüz çaba da çare değildir. Bu ikisi ne muhteşem ikilidir. Çaba ile beraber tevekkül gösterildiğinde ise hepsi tevekkül hesabına geçer ve ibadet olur. Hakka giden yolda hakikat olur. Zor olan işler de kolaylık olur...

Çare arıyorsan derdine,
Öyle ise zor değil,
"Kaldır ellerini ve teslim olmayı dene."

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.