İman da imtihandan geçer

Biliriz ki; musibet hastalık ve sıkıntılar bize imtihan olarak gelir ve sabrımızı, tahammülümüzü, en çok da "iman"ımızı bir testten geçirir.

Hani okullara kayıt esnasında öğrencilerin zeka seviyelerini ölçmek için bazı testler yapılır. Ona göre değerlendirilirler.

Veya trafikte bir polis alkol testi yapar ve  alkol seviyemizi ölçer ve bize buna göre bir cezai işlem uygular.

Ya da; doktorumuz bizim hastalık seviyemizi görmek ve ölçmek için bize bazı tahliller, emar vs. uygular.

İşte bunun gibi kul olarak bizim de bazı imtihanlar ile iman derecemiz ölçülür.

İnsan olarak hayatımızda bazı çeşitli musibetler olmaktadır.  Bazen ekonomik sorunlar, sağlık sorunları, aile içi geçimsizlikler gibi sıkıntılar yüzünden fırtınalar koparken, yüreğimizin inşirahını kaybetmekle korku ve huzursuzluk içinde buluruz kendimizi...

Hiç beklemediğimiz anda deprem, hastalık, ölüm gibi afetler de bizim hayatımızın rotasını tamamen  değiştirebilir. Böyle büyük bir sıkıntı ve imtihan zamanlarında imanımızı sağlam bir şekilde korumamız gerekirken sanki hiç iman etmemişiz gibi korku içinde yaşarız çoğu zaman.

İmanımızı muhafaza etmek ve sabrı kendimize kalkan  edinmek, bir müminin en önemli meselesidir. Büyüklerimiz öncelikle imanımızı korumak için takvaya önem vermemiz gerektiğini bildirir ve "İman takva kalesinde korunur ve takva olmazsa iman yıkılma tehlikesiyle karşı karşıyadır" buyururlar.

Bize düşen vazife bu sözleri kendimize düstur edinip, yüreğimizi Kur-an ayetleriyle nakışlandırmalıyız. Okudukça üzerimize bir rahatlık inecek ve kalplerimiz yumuşayacaktır. En yüksek faydayı sağlayabilmek için okurken Allah'ın bizimle konuştuğunu hatırlamamız faydalı olacaktır.

Eğer büyük sorunlar karşısında güçlü bir imana sahip olursak yüreğimizdeki ferahlık hiç bozulmadan yaşayabiliriz.

Kainatta her şeyin  Allah'a açılan bir pencere olduğunu ve bu pencerelerden imtihanlarımızı sabırla geçerek huzura ulaşabileceğimizi unutmamalıdır.

İman sabır ve takva kalesinde korunur. Bunlar olmazsa iman yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir düşüncesiyle kötü bir sona uğramaktan korkmalıyız.

Ve ölümü çokça hatırlamalıyız. Ölümü hatırlamak hem bu hayatın geçici bir hevesten ibaret olduğunu bilmeye hem de hareketlerimize çeki düzen vermemize yardımcı olur. Unutmayalım ki; hepimiz bir gün öleceğiz ve şuan belki de zevkle yaptığımız birçok şeyden pişmanlık duymak için çok geç kalmış olacağız.

Rabbimiz musibet zamanında imtihanımızı kolay imanımızı güçlü eylesin duasıyla...