İflas değil, ihlas lazim ibadetlerimize

Mevlana hazretlerinin övgüsüne mazhar olmuş bir mutasavvıf olan, Ebu'l Hasan El-Harakani buyurmuşlar ki;
"Allah görüyor diye yaptıklarının hepsi ihlas, kul görüyor diye yaptıklarının hepsi riyadır."
Şimdi durup düşünsek, gün içinde yaptığımız fiillerin hangilerini Allah görüyor diye yapıyoruz? Hangilerini kul görüyor diye yapıyoruz? Maalesef ki bu ahir zamanın fitnelerinden birisi de insanlara kendimizi beğendirme arzusu olsa gerek. Ve içinde bulunduğumuz sosyal medya da bunun kocaman bir parçası. Gün içinde uyandıktan sonra yaptıklarımızı bir bir düşünüp muhasebe yapalım desek, rıza kazanmak için yaptıklarımız ibadetler bile değil artık. Onlara dahi riya karıştırdık. Kıldığımız namazı, verdiğimiz sadakayı, zekatı da dahil olmak üzere herbirini fotoğraflayıp astık insanların görebilecekleri yerlere... Vicdanımızı bir kenara bırakıp, işimize, aşımıza, hizmetimize riya karıştırır olduk.

Riya, küçük şirk olup, amelleri zayi eder ve kişiyi helaka götürür diyor ayet ve hadislerde...
Riya, münafıkların özelliklerindendir. Müslümanın, her türlü gösterişten kaçınması gerektiği gibi, riyadan da kaçınması ve kalbini riyadan arındırması tavsiye ediliyor. Zira Rabbimiz, bizlerin kalplerine ve ihlasla yaptığımız amellerimize bakmaktadır.
Hz.Peygamber efendimiz buyurdu ki:
"Şüphesiz ki Allah, sizin dış görüşünüze bakmaz. Ancak O, kalplerinize ve amellerinize bakar." (Müslim)
Bizi heran gören, aldığımız nefesi ve dahi aklımızdan geçirdiğimiz tüm düşünceleri bilen Rabbimiz olduğunun farkında olduğumuz bir ihlas ve şuurla yaşayabilmek gayemiz olmalı. Durum böyle olsa hata olur muydu acaba hayatımızda? Her fiilimizde durup, "bu halimi şuan Rabbim izliyor" diye bir düşünceyle hareket etseydik neler olurdu? Yaptıklarımız ve düşündüklerimizi şeffaf bir süzgeçten geçirebilseydik...

Heran heryerde bizi gören ve kaydeden dev bir kameranın var olduğunun farkına varabilseydik, işte o zaman iflas değil, ihlas olurdu ibadetlerimizde,
Zarar değil kar elde ederdik ticaretimizde,
Kayıp değil, kazanç olurdu hanemizde.
Dışımızı süslediğimiz gibi içimizi de ihlas şuuruyla süsleyebilseydik, adımız kul diye yazmazmıydı defterimizde?
Şimdi bize lazım olan salih bir niyet ve hakiki bir tövbe...
Yarabbi! Hakiki kul olmanın yolu ihlastan geçiyorken, riya çemberine takılmış ayaklarımızı doğrulukta sabit kıl. Ve bizi herdaim taze bir niyet ile, hakiki bir kul şuurunda hayatımızı devam ettirerek sana riyasız ibadetlerle yaklaşmayı nasip eyle. Amin.