Hava Durumu

Her yıl yerimizde bile değil,  geriye doğru sayıyoruz.

Yazının Giriş Tarihi: 30.12.2018 07:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.12.2018 07:10

"Kim bir kavme benzerse o onlardandır." buyurmuştu Allah Rasulü. Müslüman bir ülke de Müslümanlık'tan uzak yaşıyoruz...
Dünyayı kurtarmak gibi bir çabamız yok, zira o zaten kalıcı değil, bitip gidecek.
Bizim çabamız imanımızı kurtarmaksa, Müslüman bir ülkede iman mücadelesi vermek çok acı...
Dünyada bir hareketlenme var bu günlerde. Caddeler sokaklar süslenmiş. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Hazırlıklar tastamam. Çam ağaçları AVM'lerin ve evlerin baş köşelerinde yerini aldı. Büyükten küçüğe herkes duydu kafirin noelini. Küçücük bir çocuk bile sevinsin diye noel babalar organize edildi. Kendimizle birlikte çocuklarımızı da yakıtı insanlar olan ateşler için mi yetiştiriyoruz? Nasıl acımadan, merhamet etmeden onları zamanın putlarına tapmaya zorlayabiliyoruz?
Müslüman olduğumuzu iddia ediyoruz da, peki bu ülke, bu şehir Müslümansa bizim sokaklarımızda satılan noel kostümleri kimin için?
AVM'de çocuk annesine soruyor; "Bu ağacı neden aldık?" diye. Anne verecek cevabı bile zor buluyor. Yeni yıl geldiği için kutlama yapıyoruz" diyor. İyi de eskisini ne yapacağız? Kırpıp kırpıp muhasebe yapsaydık en azından. Böylesine ne yaptığımızı bilmeden yaşayıp gidiyoruz. Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün olan Cuma'dan haberi var mı çocuklarımızın? Bunun için her hafta özel kutlamalarımız var mı? Kandil nedir, ramazan, kurban, bayram? Bunlar aynı özenle kutlanıyor mu? Yoksa bunları öğrenmeleri için daha erken mi, zihinleri mi bulanır diye düşünüyoruz.
Biz yürürken Allah'ın bizim için donattığı yeryüzünde heybetle, arkamızdan gelen ve bizi takip eden bir nesil var. Onlara cahiliye adetlerini mi öğreteceğiz, yoksa Allah'ın ayetlerini mi karar vermek lazım.
Bu kafirin noeli için düştüğümüz komik durumlarla kime ne kadar örnek olabiliriz. Gerçek olmayan bir "noel baba", rızkımızın teminatı "nimet abla" evimizin süsü "çam yarmasıyla" sağlanacaksa, başka bir sosyal güvenceye ihtiyacımız olmasa gerek.
Adama soruyorlar gişenin önünde ikramiye sana çıkarsa ne yapacaksın diye, hayır kurumuna bağışlayacağım diyor ya, bu komik bile değil. Alnının terinin üzerine akmadığı, başta gönüllü olarak verilmiş ama sonra haram olsun diye beddualar edilmiş haksız bir paranın hayrı, hangi kuruma olur?
Dışarıdan Müslüman görünümlü bir teyze de kuyrukta bekliyor bu soğukta. Ona da uzatıyorlar mikrofonu, "Hacca gideceğim" diyor para bana çıkarsa... Ne diyelim ki biz, üzerinde çokça düşünesi geliyor insanın. Ne oluyor bize diye. Sahi ne oluyor bize? Neden onca çaba, gayret ve eziyetlere katlanarak galip gelmiş bir dini yerle bir etme çabasındayız. Fetihle kazanılanı, rezillikle kaybediyoruz. Bize kurulan tuzakları bile bile içine düşme çabamız niye?
Yarın sıradan bir gün, ama biz sıradan insanlar değil, Yaradan'ın yeryüzündeki halifeleri olmalıyız.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.