Her Adem başka bir alem...

Ademoğlu diye isimlendirilen, her biri ayrı huy, karakter, ve fıtratla donatılmış insanlarız...

Üzerimizde ayrı renklerde, şekillerde ve kalıplarda biçilmiş elbiseler örtüyor bedenimizi. Dış elbiselerimizi, fiziki hallerimizi aynalar güzel göstersin diye süsler dururuz da...

İç elbiselerimiz var birde ruhumuzu süsleyen... Vicdan aynasında bizi manevi alemlere güzel gösteren...

Gerçek, samimi, riyasız bakışlarımız var.. Suretimize yakıştığı gibi duran...

Bursa Bilim Fuarı'na ilk gittiğimde oradaki değişik boy aynaları çok dikkatimi çekmişti. Suretimizi değişik hallerde gösteren bu aynaları önce merak etmiş, daha sonra hızla önlerinden geçerek, olduğum gibi gösteren aynanın önüne gelince derin bir oh çekmiştim... Zira bu farklı haller eğreti durmuştu görünüşümde...

Peki iç elbisemi, ruhumu, manevi alemimi gösteren vicdan aynasında nasıl duruyor suretim acaba?

Her halimi bileni hatırlıyor muyum yalnız olduğumu düşündüğüm anlarda? Öğretmenim, amirim, memurum, yöneticim, annem-babam yanımda değilken beni idare eden bir vicdan aynası taşıyor muyum yanımda?

İçimi süslüyor muyum dışımı süslediğim kadar?

Hesap vereceğim ilahi makam için, düzenli muhasebe yapıyor muyum?

Adaletin olmadığı mekanlarda, haksızlıklardan rahatsızlık duyuyor muyum?

Bana dokunmayan zararın, mü'min kardeşime dokunması ne kadar acıtıyor içimi ? Aynı şekilde bir kardeşimin mutluluğu ne kadar mutlu edebiliyor beni?

Vicdan aynası sadece "ben"i gösteriyor, siliyorsa ardımdakileri nefs aynasıdır o...

Vicdanıyla çalışanın kontrol mekanizması Allah'tır! Ve hep doğruyu gösterir. Doğruyu tartar.

Her Adem, ancak vicdanını rehber edinirse dik durur alem karşısında.

Menfaat ve çıkar duyguları ise vicdan aynasını çatlatır,

Muhasebe defterini yakar, yıkar...

Şimdi hangi amir, hangi memur gelse denetleyemez seni vicdanın kadar!

Her ne iş yapıyorsak yapalım vicdanımızın öğrencisi olalım...

Menfaat ve çıkar uğruna sağır ve kör olan ruhlarımızı vicdan terazisinde adaletle tartalım.

Hakkın önünde edeple eğilip, halkın karşısında dürüstçe dimdik duralım.

Adaleti, dürüstlüğü ve duruşu ile ademi alemden ayıralım.

Ve...

Kul olmanın hakikatine, geçici dünyevi hevesleri bırakıp, sadece Allah'a boyun eğmekle varalım.