Geçici dünyadan geçiyoruz...

Yeryüzünde bulunanların hepsi fânidir. Yalnız azamet ve kerem sahibi Rabbinin zâtı ise bâki kalır. (Rahman Suresi 26.27.ayet meali)

Bu ayet ne kadar da keskin bir hüküm bildirmektedir.

Sade, kat'i ve net...

Allah'ü Teala Rahman suresinde birçok dünya nimetinden bahsettikten sonra bütün bunların geçici olduğunu ve dünyada yaşayanların muhakkak bir sonu olduğu, baki olan kalıcılığın ise yalnız Allah'ü Teala'ya mahsus bulunduğu hatırlatılır. Ölümle sona ermeyecek bir mutluluğun ise yalnızca Allah'ı hoşnut edecek bir hayat yaşamamız gerektiğine işaret edilir.

Bu kesin ve net anlaşılan ayet mealleri genelde ya camilerde, ya musalla taşlarının yakınlarında, ya da dergah, medrese gibi yerlerde asılıdır. Siz hiçbir alışveriş merkezinde "dünya aldatıcıdır" ya da "israf haramdır" gibi bir yazı okudunuz mu? Oysa ne kadar da hatırlatıcı ve faydalı olurdu değil mi?

"Her nefis ölümü tadacaktır" yazısı mezarlıklarda değil de nefsin ayyuka çıktığı mekanlarda asılı olsaydı daha fazla iman kurtarmaz mıydı diye düşünmeden edemiyorum. Eskiden ekmek teknelerinde asılı olan "camideyim-namazdayım" diye kulluk borcunu hatırlatan yazıları şimdi dolaşsak yüz dükkandan birinde yazılı bulur muyuz acaba? Biz bu fani hayat bitip gitmeden önce Kur-an'ı okurken anlıyor ve yaşıyor olsak ne de güzel olacak.

En başta okuduğumuz ayet mealinde geçtiği üzere, yeryüzünde bulunanların hepsi fani iken bizim dünya üzerinde baki kalacağına inandığımız Allah'tan başka hiçbir şey olmaması gerekir değil mi? 

"Bu dünya geçicidir" diye elimizden düşürmediğimiz telefonlarımıza, dev ekran televizyonlarımıza, ruhumuzu doyuramayan mutfaklarımızdaki tarif panolarımıza kaydetmek gerektir ki;

Yeryüzünde bulunan her şey fanidir...