Dürüstlük

Dürüstlük pahalı bir mülktür der ya büyüklerimiz. Ne kadar da doğru. Her insana çok yakışan ayrıca bir gayret gerektirmeyen ama çok değerli bir hazine.

 Türk Dil Kurumu'nda aslında sade ve net bir şekilde tanımı yapılmış:

"Özü sözü bir olma, olanı olduğu gibi yansıtma, gerçeği saklamama, bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmama"

Diye ne de güzel sade bir dille açıklanmış.

Dürüst insanın en önemli yanı yalan söylememesi. Verdiği sözü tutan biri olması. Çevresine örnek oluşu, işlerini zamanında ve eksiksiz yapışı, özü sözü bir ve güven veren olması. Karşısındakini aldatmaması. Dürüst insan önce Allah katında sevilen ve yaptığı işi en iyi şekilde yapan, kazandığı parayı ve mertebeyi hak edendir.

Dürüstlüğün ilk nişanesi, özünde ve sözünde doğruluktur. Sözünde doğru olma hassasiyeti, kişiliğimize dürüstlük tohumu ekmek gibidir. Diğer bir ifadeyle sözdeki doğruluk, öze ve davranışa dürüstlük kıvamını yükler ve şahsiyet halini etkinleştirir. Bu hakikat Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve selem- tarafından da şöyle ifade edilir:

"Size doğruluğu ve dürüstlüğü tavsiye ederim. Zira doğruluk, kişiyi erdemli bir hayata taşır. Böyle iyilik ve güzelliklerle dolu bir hayat da insanı cennete kavuşturur.

Bırakalım sadece mobeselerin gördüğü yerlerde kurallara uymayı, pazar tezgahlarının önüne güzel olanları dizip poşete çürükleri doldurmayı, pazarlık sünnettir sözünün ardına sığınıp, fiyatları yüksek tutarak insanları kandırmayı.

Görevimizi amir memur olup kadroya geçene kadar değil, son nefesimize kadar dürüstçe yapmak duasıyla...