Hava Durumu

Dünyadaki hesaplar ahirete uyar mı?

Yazının Giriş Tarihi: 29.09.2019 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.09.2019 07:00

Bazen farklı bir muhasebe yapmak gerek. Evdeki hesapların çarşıya uymadığı gibi dünyadaki hesapların da ahirete uymayacağını düşünerek...

Bu dünyaya ait ne var elimizde diye hepsini bir bir düşünüp topladıktan sonra, ahirete götürebileceğimiz neler var ise ikisini birbirinden çıkaralım. Dünya için biriktirdiklerimiz dünyada kalacak olanlar, ahiret için biriktirdiklerimiz ise ebedi aleme götüreceklerimiz olacak. İkisini de terazinin kefelerine koyalım. Hangileri daha fazla geldi?

Biriktirdiğimiz mal,

Yetiştirdiğimiz evlat,

Hangisi gelecek yanımızda?

Vaktinde kıldığımız namaz,

Kul hakkına gösterdiğimiz hassasiyet,

Görevimizde kullandığımız vicdanımız,

Ticarette gösterdiğimiz dürüstlüğümüz,

Neleri örtmez ki ahirette,

Hangi açıkları kapatmaz bir düşünmeli.

Bu dünyada hesabı iyi tutup, ahirette rezil olmamak en güzeli iken, başvurduğumuz nice yanlış davranış dünyamızı da, ahiretimizi de karartır.

Müminin türlü zorluklar yaşaması Allah'a yakınlaşma vesilesidir. Sıkıntılara, musibet ve imtihanlara karşı kendisiyle hesaplaşır bir mü'min. Yaşadıklarının ardında, Allah'ın yarattığı kaderi ve kaderin ardında bulunan ilahi adaleti görür. Bu sebeple de kaderi suçlamak mü'mine yakışmaz.

 Sünnet üzere tavsiye edilen şudur ki;

"Akılı şu kimse, gününü dörde ayırıp, birincisinde yaptıklarını ve yapacaklarını hesap eder. İkincisinde, Allahu Teala'ya münacatta bulunur, ne isterse önce ondan ister. Üçüncüsünde, helal kazanç getirecek bir işte veya ticarette çalışıp, helal para kazanır. Dördüncüsünde ise dinlenir ve helal olan şeylerle kendini eğlendirip, haram şeyleri terk eder ve onlara meyletmez.

Yani kısacası bu dünyada defterini iyi tutar.

Son olarak Hz. Peygamber'in hadisi şerifi rehber olsun yolumuza;

"Akıllı ve zeki kişi, nefsine hakim olan (onu kontrol altında tutan, kendini hesaba çeken) ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz (başarısız ve aklını kullanamayan) kişi ise nefsinin heva ve hevesine tabi olan ve buna rağmen Allah'tan, iyilikler temenni eden (olmayacak şeylerin beklentisi içine giren) kimsedir." (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 25)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.