Ah biz insan!

Ahseni Takvim üzerine güzel hasletlerle donatılan, kulluk ve ibadet gayesi ile yaratılan, fakat her ayağı taşa takıldığında gaflete düşen, beşer olmanın sebebi ile ne için yaratıldığını unutan ve yolunu kaybeden insan...
Elinde rehberi Kur-an bulunan, önünde izlerini takip edeceği Resulullah olan, fakat bakmayı ve görmeyi unutan, kör kuyularda aç-susuz dünya ile boğuşan,
Ahh...  Biz insan...
Ahiretin hesabını ve ölümün var olduğunu bize hatırlatan kısa kısa notlar alıp, göreceğimiz her yere yapıştırsaydık...
Telefonumuzun ve çalar saatimizin alarmına hatırlatıcı olarak namaz vakitlerini eklerken, ahireti de hatırlatan alarmlar kursaydık...
Evimizin en fazla baktığımız duvarına, mesela televizyonun hemen üzerine kocaman "ahiret var" - "ölüm var" diye tablolar assaydık, yine de unutur muyduk yaratılış gayemizi...
Yine de üzer miydi bizi kaçırdığımız diziler, mutlu eder miydi evlatlarımıza harcayacağımız vakit yerine heba ettiğimiz vakitler?
Üzerine aldığımız kıyafetin kalitesi kadar kaliteli olsaydı evladımıza kullandığımız sözcükler...
Keşke, Kur-an'ı okumak ve anlamak adına yapılsaydı, o zaman mücevher değerinde olurdu belki de katıldığımız altınlı günler...
Kimse maç izlemenin, okey oynamanın, tavla atmanın caiz olup olmadığını sormazdı sohbet meclisi olsaydı kahvehaneler...
Kıraathane yazısının içindeki kıraat kelimesinin anlamını bilseydik, masaların üzerinde mealler olsaydı taşlar yerine o zaman hatırlanırdı değil mi ahiret...
İnternet kafelerin üzerinde hakiki ismi olan "zehir merkezi" yazsaydı adım atar mıydı hiç içeri gençler? Peki buna izin verir miydi aileler ?
Korku yerine sevgi tohumu ekebilseydik çocuklarımızın kalbine, hatadan daha kolay uzaklaştırabilir, Allah'a daha çok yaklaştırabilirdik belki de...
Yaptığımız fedakarlıklar yerine yapmadıklarımızı da görebilseydik...
Kim bilir bundan sonrası için hesap vakti diye de bir vaktimiz olsa, biriktirmeden kazası mümkün olmadan ibadet niyeti ile tefekkür edebilsek gündüzleri ve geceleri... Yaptığımız hataları mahşer günü dev kameralarda izlemeden önce bir ön izleme yapabilsek.
Ve bu dünya bitip tükendiğinde, hakiki bir tövbe ile tertemiz gitsek huzura...

"Eyy Rabbimiz" desek,  yine Ahsen-i Takvim üzerine kabul et bizi yanına...