Hava Durumu

Yıpratan yıl: 2020

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2020 07:30

Türkiye'de ilk korona virüs vakasının görülmesinin ardından önlemler hızla alınmaya başlandı.

Hayatımız virüs nedeniyle kısıtlandı.  

Ramazan Bayramı'nda uygulanan sokağa çıkma yasağı bile hiç unutulmayacak bir anı bıraktı bizlere.

Sevdiklerimize sarılamamak, görüşmelerin online yapılması hüznümüze hüzün kattı.

O tarih kokan, gezerken keyif aldığımız Bursa sokakları yavaş yavaş boş kalmaya başladı.

Alışık olmadığımız görüntülere şahitlik ettik.

Kuşlar, kediler, köpekler özgürce geziyordu, fakat bizler evlerimizde kalma mecburiyetindeydik.

Hala devam eden zorlu süreçte, Heykel'e çıkmayı, Cumalıkızık'ta kahvaltı yapmayı, Kozahan'da çay içmeyi, çarşı civarlarında alışveriş yapmasak bile maskesiz, mesafesiz gezmeyi çok özledik.

Kepenk indiren, borçlarımı, kiramı nasıl ödeyeceğim diyerek kara kara düşünen esnafları görünce, bir daha hüzünlendik.

Konserler ertelendi, sinema salonları kapatıldı, maçlar vaka sayılarının artmasına rağmen devam ediyor.

Bir ara taraftarın maçlara alınması için ısrarla açıklamalar yapılmıştı, şimdi ise ses soluk çıkmıyor.

2020 bizi çok yıprattı.

Korona virüs ile mücadelemiz devam ederken, kuraklık baş gösterdi.

Bursa ovasının can damarı Gölbaşı'nın yüzde 90'ı kurudu.

Kocaeli'nde Yuvacık Barajı dip seviyeye ulaşırken, Hasanlar Barajı´nın yüzde 80´i tamamen kurudu.

Melen Çayı'nda da kuraklık tehlikeli boyutlara vardı.

Trakya´da yeraltı sularının yüzde 85'i tükendi.

Manisa'daki Marmara Gölü'nde ise kuraklık sebebiyle kayıklar karaya oturdu, balıkçılık durma noktasına geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşlara seslenerek, "Kurak bir yıl geçiriyoruz. Yağış oranlarının neredeyse yarı yarıya azaldığı şu dönemde hep birlikte su kullanımına özen göstermemiz gerekiyor. Hem etkili hem de tasarruflu bir su yönetimine ihtiyacımız var. Elimizdeki imkanları küçük tedbirlerle destekleyerek, barajlarımız yeniden suyla dolana kadar dikkatli hareket etmeliyiz." çağrısında bulundu.

Pandemi ile savaşımız daha bitmemişken, barajlardaki suyun azalması, canlıların ölmesi hiçbirimizi sevindirmez.

Daha dikkatli olarak, suyu tasarruflu kullanmamız gerekiyor.

Sabrımız tükenmiş olabilir, ama bunu saldırarak gösteremeyiz.

Gecelerini gündüzlerine katarak çalışan, sağlıkçılara , polislere, temizlik görevlilerine, basın emekçilere 'neden ceza yazıyorsun', 'neden beni çekiyorsun' diyerek tekme, yumruk atmak insanlığa sığmaz.

Soruyoruz, hafta içi 21.00'den sabah 05.00'e kadar uygulanan kısıtlamada, sokağa çıkmak için direnerek polislere, basına, neden saldırganlık gösteriyorsunuz?

Bu kadar mı zor gece saatlerinde evinizde kalmak, sevdiklerinizi korumak?

'Tükendik, ailemi 9 aydır görmüyorum' diyen çalışanların seslerini hiç mi duymuyorsunuz?

2020 nasıl hafızalara, kitaplara kötü bir yıl olarak kazınacaksa, sizlerde hiçbir zaman iyi olarak anılmayacaksınız.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.