Tedbir kullardan, korumak Allah'tan

Çin'de koronavirüs ortaya çıktı ve dünyaya hızlı bir şekilde yayıldı.

İkinci Wuhan olarak adlandırdığımız İran, kendi ülkesindeki önemli isimlerin söylemleriyle vaka sayısını ve ölüm sayısını saklıyor.

İtalya'dan ise kötü haberler gelmeye devam ediyor.

Avrupa'nın medeniyet ülkeleri ise ölümcül virüsün ciddiyetinde değil ve yahut karizmaları çizilmesin diye yalan söylüyorlar.

Okuduğum bir Twitte, İngiltere'de 10 ölüm olmasına rağmen ülkedeki vatandaşlar sokaklarda, AVM'lerde, çoğunluğun olduğu bölgelerde önlem almadan dolaştıklarını yazıyordu.

Bizim ülkemizde vaka görülmeden önce bilgilendirmeler yapıldı.

Ve vaka sayısı ilk çıktığından itibaren tedbirler alındı.

Okullar tatil edildi, spor müsabakaları seyircisiz oynanacak dendi, çok sayıda iptaller oldu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, süreci çok iyi yönetti ve hala da devam ediyor.

Neredeyse saat başı vatandaşlar sosyal medyadan bilgilendiriliyor.

Uyulması gereken 14 gün kuralı ise, üstüne basa basa söyleniyor.

Fakat üzülerek söylüyorum ki, bizim bazı vatandaşlarımız kendilerini düşünmelerini geçtik, 83 milyon vatandaşı düşünmeyerek ve hakka girerek bu kurala uymuyor, 'canları' sıkıldığı için sokaklara çıkıyor, gezmelere gidiyor.

Düşüncesizlikler devam ederken, Bakan Koca umreden dönen bir kişinin testinin pozitif çıktığını duyurdu.

Ve Pazar günü 21.bin kişinin umreden döneceği biliniyordu.

Olay böyle olunca, kurallara uyulmayacağı bilindiği için hemen harekete geçildi.

Belirli şehirlerde yurtlar karantina için boşaltıldı.

Fakat yine şöyle bir durum var, teyzelerimiz-amcalarımız karantina da'canları' sıkılacağı için sorun çıkarıyorlar.

Lütfen umreden dönen akrabalarınızı arayın, teselli edin.

Milyonlarca insanın hakkına gireceklerini, virüs yayılırsa önüne geçilmesinin zor olacağını söyleyin.

Daha önceden dönenler varsa, ziyarete gitmeyin.

Hurmanızı sonra yer, zemzeminizi sonra içerseniz.

Hiçbir şey kaçmıyor çünkü...

Eğer dikkat etmezlerse 14 gün kuralı değil 'ölüm acı ama gerçek' kuralı uygulanacak.

Bu sefer ise Bakan Koca değil, Azrail çalacak kapıyı.

Sert bir dille uyarılmayacak, hiç konuşmadan sevdiklerinizle vedalaşamadan tık diye gideceksiniz.

Yok, ben uyamam, karantina da neymiş, yoğurdun içine arap sabunu katar da yerim diyorsanız bu cahilliğiniz 'vebal' olarak size geri dönecek.

Bakın tedbir kullardan, korumak Allah'tan.

Ve lütfen bakanlığın duyurularına bir kez olsun uyalım, dinleyelim.