Kibirle iyi adam olunmaz

İyi bir insan nasıl olunur?

Aşağılayarak mı?

Yoksa küçük dağları ben meydana getirdim havalarına girerek...

İnsanlara tepeden bakarak mı?

"Kendimi övmeyi sevmem ama" diyerek biten cümlelerle mi?

Bilerek veya bilmeden, farkında olmadan kırılan kalplerle mi?

Maalesef bunların hiçbiriyle olmuyor.

Tam tersi; yani iyi insan olmak için bu söylediklerimin hiç birini yapmamamız gerek.

Gururu, kibri, enaniyeti bir kenara bırakarak toprak ana gibi mütevazı olmayı öğrenmeliyiz.

Hani diyorlar ya;

'Bu dünyayı iyi insanlar kurtarır' diye.

Evet doğru.

Ama nerede o iyi insanlar?

Kendilerini saklıyor, ortaya çıkmamaya çalışıyorlar.

Velhasıl yaptıklarını ve yapacaklarını kimsenin görmesini istemiyor; gösterişten, şaşaadan uzak işlerini hallediyorlar.

Ve bu insanlar asla kalp kırmazlar.

Kırsa dahi fark edip kendini yüce görmeden özür diler,

Kendini övmezler.

İyi insan olmakla birlikte ortada bir şey daha var; kul hakkı...

'Kul hakkıyla gelmeyin' diyor Allah(c.c).

Bu kadar kırılan kalpler, yenilen haklarla yaptığımız onca iş, güç, ibadet ne olacak.

Nasıl gideceğiz Allah'ın karşısına?

Mana bulduğumuz, alaya aldığımız her hareketi daha bu dünyada çekmeden öbür dünyaya gidemiyor insanoğlu.

Sonra...

"Niye benim başıma bunlar geliyor" deniliyorsa,

Bir yerlerde kırılan kalp, alınan ah, çekilecek kader var demek oluyor.

Allah dili yaratmış,

Fakat kullanırken yanlış kelimeler seçince,

Allah'ın verdiği nimeti kötü yolda kullanmış oluyoruz.

Ne yazık ki şu dünyada birçok insanoğlu iyi olmayan kul hakkıyla gidecek Mevla'nın karşısına.

Az da olsa özür dilemenin, gönül almanın önemini çok kısa bir zamanda öğrenmemiz gerekir ki,

Daha fazla kalpler kırılmasın.

***

Belki Allah vergisi birtakım üstün yeteneklerimiz, becerilerimiz olabilir.

Başkalarının akıl edemediklerini yapabilir, ortaya harikalar bile çıkarabiliriz ama...

Bu bize tepeden bakma, kalp kırma, başkasını aşağılama hakkını vermez.

Aslında Allah'ın verdiği nimeti insanlık için en güzel şekilde değerlendirme, onları da faydalandırma vazifesi verildiği şuuru ile hareket edilirse ancak iyi insan sınıfına girebiliriz.

Unutmayalım,

Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter, güvenme zenginliğine bir kıvılcım yeter...

Nimeti veren Allah almasını, hesaba çekmesini de bilir!

Hesabımızın kolay olması için kendimize çekidüzen verelim!