Hani bin yıl sürecekti?

Kimilerine göre tarihin lekesi, kimilerine göre daha devam etmesi gereken bir dönem!

O zamanlar küçüğüz,hiçbir şeyden haberimiz yok.

Ama anlatılanlar doğrultusunda öğrendiklerimiz oldu.

Mezun olduğum lisede, başörtüsü taktığı için copla dövülen bir sürü ablamız vardı.

Asla pes etmediler, her gün okulun kapısına gelip mücadele ettiler.

O süreçte kapatılan okulumuz,

Tam 13 yıl sonra yeniden açıldı.

Ve açıldıktan sonra ilk mezunları olarak kendimizden gurur duyuyoruz.

Aynı zamanda başörtüsü taktığı için Bülent Ecevit tarafından;

"Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!" diyerek Meclis'ten atılan, hatta vatandaşlıktan çıkarılan Merve Kavakçı...

Elinden alınan tüm haklarını şu an geri kazandı ve devletimizi temsilen Kuala Lumpur Büyükelçiliği'nde görev yapıyor.

Öte yandan tokat gibi bir dönüşle yeniden Meclis'te görevi iki dönem kardeşi devralmıştı.

Şimdi Meclis'te bir sürü başörtülü vekilimiz, bakanımız görevlerini en iyi şekilde yapmakta.

Rahmetli Necmettin Erbakan, başbakanlığında ülkenin menfaati için birtakım işler yapmaya kalkınca...

Bazılarının zoruna gidip alaşağı ettiler.

Ama yine vazgeçmedi, yol açtı ve vazgeçmeyerek de vefat etti.

Allah gani gani rahmet etsin.

***

Şimdi aşağıladıkları kişilerle aynı mekanları paylaşanlar,

Pişkin pişkin ortalıkta dolaşıyorlar.

'Büyük konuşma, küçük görme tükürdüğünü yalarsın' diyerek çok doğru bir söz söylemiş oluyor büyüklerimiz.

Hala boş konuşup eylem yapanlar ise,

Daha nelerle karşılaşacaklar, bunu bir tek Allah bilir!

Darbeyi tokat gibi atıp indireceğiz manasında görenler ise,

Şimdi en güzel tokadı yemekle meşguller!