Televizyonlarda FETÖ propagandası mı yapılıyor?

24. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, dün dikkat çeken şu tweet'i yazdı:

 "Yıllarca FETÖ'den beslenenler onların sözcülüğünü yapanlar, onların ateşine odun taşıyanlar TV kanallarında konuşmak için can atanlar, çocuklarını, torunlarını okullarında okutanların bugün FETÖ aleyhinde ahkam kesmeleri hiç inandırıcı gelmiyor."

 Hükümet-Cemaat gerilimi yaşanmadan önce de FETÖ'yle mücadelesine yakinen şahit olduğum Bedrettin Yıldırım ile yazısı hakkında görüşmemde şunları kaydetti:

 "Henüz daha 17-25 Aralık yaşanmadan, biz bu örgütün ne denli tehlikeli olduğunu haykırıyorduk. O dönem FETÖ'nün merkezinde bulunanlar, şimdi bakıyorsunuz TV kanallarında her gün ahkam kesiyor."

 ***

 Bu duruma bir örnek de veren Yıldırım, kapatılan Zaman Gazetesi'nin bir dönem genel yayın yönetmenliğini yapan Hüseyin Gülerce'ye işaret etti:

 "Hüseyin Gülerce'yi yakinen tanıyorum. Bursa'da İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yaptığı dönemde, ben de Kütahya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısıydım. O dönem neler yaptığını gayet iyi bilirim. Sonrasında   görevini bırakıp Yalova'da özel bir dershanede görev aldı. Ardında da FETÖ'nün sözcülüğüne kadar yükseldi. Bu örgütün televizyonlarında, gazetelerinde üst kademelerde görev aldı. 15 Temmuz sonrası da   televizyonlara çıkıp sürekli FETÖ'nün kötülüklerini anlatıyor. Peki, 40 yıldır neredeydin?"

Bir çok eski FETÖ'cünün, günümüzde 'pişmanlık' gösterileriyle TV kanallarında ahkam kestiğini ifade eden Yıldırım, bu yolla da FETÖ propagandası yapılabileceğine işaret etti.

Medya yoluyla belirli kişiler tarafından söz konusu terör örgütünün sık sık gündeme getirildiğini belirten Yıldırım, "Bunlar sürekli aynı nakaratları tekrar ediyor. TV'lerde sürekli aynı yüzler. Fakat unutulmamalı ki reklamın iyisi-kötüsü olmaz" dedi.

Yıldırım, bu isimlerin TV ekranlarında FETÖ'yü kötülemesinin de halka samimiyetten uzak geldiğini söyledi.

***

FETÖ'yle mücadele konusunda önemli bir uyarıda bulunan Bedrettin Yıldırım, 90'lı yıllarda PKK'yla mücadelede yapılan hatalara düşülmemesi gerektiğini söyledi.

"Devlet babalığını yapmalı" diyen Yıldırım şöyle devam etti: "Bu noktada adil olunması gerekiyor. FETÖ'nün yönetim kadrosu yurtdışına kaçmışken, bu terör örgütünün militanı olmayan, hasbelkader önünden geçenler derdest edilmemeli. Benim tarafımdan da bilinen bazı insanlar iftirayla görevlerinden alındı. Bu durum devlete kin güttürür. 90'larda PKK'yla ilgisi olmayan bazı insanlar kötü muameleden dolayı bu terör örgütünün kucağına itilmişti. FETÖ'ye bağlı olmayıp, iftiraya kurban gidenler de bu terör örgütünün militanı olmasın."

***

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ü FETÖ'yle mücadelede duyarlı gördüğünü ifade eden Yıldırım, "Sayın Bakan mücadelede başarılı fakat onun da hedefe koyulduğunu görüyorum. Pelikan Örgütü'nün yaptıkları malum. Maalesef kimin eli kimin cebinde belli değil" diye konuştu.

Yıldırım son olarak da; FETÖ'nün ardından başka vakıf ve oluşumların bu örgütün yerine geçmesinin engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

***

17-25 Aralık öncesi, cemaatin güçlü olduğu dönemde dahi bu oluşuma karşı çıkan Bedrettin Yıldırım'ın, 'sapla samanın karıştırılmaması' gerektiği yönündeki açıklamaları dikkate değer bulunmalıdır.

Ayrıca;

FETÖ'nün sinsi bir örgüt olduğu bilinciyle, propaganda yöntemlerine karşı önlemler alınması gerektiği de bir gerçek.