Hava Durumu

'Neden Suriye'deyiz' diyenler siz Bekaa'yı bilir misiniz?

Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2020 07:30

Yıl 1979...

Yani PKK'nın ilk silahlı eyleminden 5 yıl önce...

Türkiye'de nefes alamayan terörist başı için Suriye'ye kaçma vakti gelmişti.

Bu ülkedeki Kürt aşiretlere sığınmak isteyen Öcalan'a, Hafız Esad (Beşşar Esad'ın babası) yardım elini uzattı.

Desteğinin bilinen gerekçesi, ülkesindeki Kürtleri kontrol altında tutmaktı.

Bilinmeyen gerekçesi ise, ülkesini bu duruma sokanların verdiği talimatlardı.

***

Şam Yönetimi, PKK'ya eğitim kampı açması için hem izin verdi hem de yardımcı oldu.

El Bekaa Vadisi'nde PKK'nın ilk kamp yeri kuruldu. (Burada ASALA'nın da kamp yeri vardı!)

12 Eylül öncesi Türkiye'den kaçan PKK'lılar burada konferanslar düzenleyerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük belasını inşa ettiler.

Karayılan, Bayık ve Kalkan gibi PKK'nın şu anki sözde yöneticileri bu kamplarda eğitim gördü.

***

Ülkemizdeki kanlı eylemlerin kararları, Suriye topraklarında alındı.

Uluslararası basın kuruluşları da burada ağırlandı, örgüt propagandası tüm dünyaya kolayca yapıldı.

Yunanistan, Almanya ve Fransa'dan önemli kişiler, yine Suriye'de örgüt yöneticileriyle bir araya geldi. Türkiye'ye nasıl hainlik yapacaklarının yolunu gösterdi.

Yani...

Suriye, PKK için hem eğitim, hem komuta, hem de propaganda merkeziydi.

***

Bebek katilinin, çamurlu kamplarda kalmasına gönlü razı olmayan Hafız Esad, ona Şam'da ev tahsis etti.

Biz 20 yaşındaki fidanlarımızı şehit verirken, gencecik gençler kandırılıp dağa kaçırılırken,

O, Lazkiye'nin plajlarında kızgın kumlara uzandı, keyfine keyif kattı.

***

Bu duruma karşı Türkiye'nin sert tepkilerine Esad'ın yanıtı, "Bekaa Lübnan'ın sınırlarında" şeklinde oldu.

Halbuki...

Bekaa Vadisi'nin Suriye'nin kontrolünde olduğunu tüm dünya biliyordu.

Ayrıca bölge onlara ait Sam-6 füze bataryaları tarafından korunuyordu.

***

Tepkiler, artınca Hafız Esad, PKK ve Asala'yı 'sözde' ülkesinden çıkardığını gösteren bir iki karar aldı.

Fakat atılan adımlar hep ikiyüzlüydü.

Mahzun Korkmaz Kampı kapatıldı, yerine yine Bekaa'da başka bir kamp açıldı.

Anlayacağınız...

Suriye, PKK'ya kol kanat germekten hiç geri durmadı.

***

Türkiye ne zaman ki Fırat'ın suyuyla Suriye'yi tehdit etti, işte o zaman işler değişti.

Mevcut kamplar kapatılıp, bu kez yenilerinin açılmasına da müsaade edilmedi.

Artık terörist başı için de Suriye'den ayrılma vakti gelmişti...

1998 yılında; Rusya, İtalya ve ardından Kenya'ya giden Öcalan'ın macerası burada son bulmuştu.

Yani...

Hiçbir ülke, Şam Yönetimi'nin Türkiye'ye yaptığı kadar büyük bir düşmanlığı göze alamadığı için, Suriye'den çıkan Öcalan'ın firarı sadece 1 yıl sürmüştü.

***

Günümüzde, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak için verdiği mücadelenin hayati önem arz ettiği geçmişte yaşanılanlarla sabittir.

Bugün; PKK-YPG'nin bölgedeki emellerine sessiz kalırsak, yarın sorun çok farklı boyutlara uzanacaktır.

***

Ayrıca...

Lafı uzatmaya gerek yok!

Türkiye düşmanı Rejim yerine, müttefikimiz olan mazlumların sınır komşumuz olmasını desteklemek en doğal hakkımızdır.

***

Kimse korkmasın...

Türk ordusu ne hastane-okul bombalar ne de çocuk-kadın-yaşlı katleder.

Tamamen meşru müdafaa hakkını kullanan ülkemizin, Suriye topraklarında gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı (2016), Zeytin Dalı (2018) ve Barış Pınarı (2019) harekatlarının beklenenden uzun sürmesinin tek nedeni bölgedeki sivillerin zarar görmemesidir.

Bizim savaşlarımız; tarih boyunca dünyaya destan, namerde ders olmuştur!

***

Elbette gelen her şehit haberinde ateş düştüğü yeri yakıyor.

Çocuklar yetim, bağrı yanık analar evlatsız kalıyor.

Fakat...

Bölgedeki askerlerimizin, bu vatan savunmasından geri adım atacağını, korkarak geri döneceğini mi sanıyorsunuz?

Çünkü onlar;

"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız" ayetine iman etmiş kahramanlardır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.