Merkez Öğretmenevi Bursa'ya küçük geliyor

Yaklaşık 40 bin eğitim çalışanının bulunduğu Bursa'da, Merkez Öğretmenevi'nin yatak kapasitesi, ihtiyacı karşılamanın yanından dahi geçemiyor.

1993 yılından bu yana herhangi bir büyümeye gidilmeyen Öğretmenevi, şehrin merkezinde adeta sıkışmış vaziyette hizmet vermeye çalışıyor.

Şehreküstü Mahallesi'nde yer alan Merkez Osmangazi Öğretmenevi'nin 11 oda ve 26 yatak kapasitesi bulunuyor.

Bu bakımdan;

Bursa, kendisinden kat kat küçük illere göre çok geride kalmış durumda.

***

Diğer öğretmenevlerinden örnek vermek gerekirse;

Şanlıurfa; 72 oda ve 188 yatak,

Sivas; 66 oda ve 130 yatak,

Balıkesir;  64 oda ve 175 yatak,

Gaziantep; 54 oda ve 108 yatak,

Batman; 52 oda ve 119 yatak,

Malatya; 52 oda ve 132,

Yozgat; 49 oda 110 yatak,

Kırşehir ise 22 oda ve 42 yatak kapasitesiyle hizmet veriyor.

***

Araştırmalarıma göre;

Geçmiş dönemlerde Bursa'ya birkaç kez yeni öğretmenevi yapılmak istenmiş.

Fakat...

Belirlenen araziler daha sonra farklı yatırımlar için tercih edilmiş.

***

Bursa gibi turizmde zirveye oynayan bir kentin, entelektüel seviyesi yüksek bu meslek topluluğuna üye anlatıcıların farklı şehirlerdeki övgülerine mutlaka ihtiyacı vardır.

Bunun için kapasitesi yüksek bir öğretmenevi şart!

Rakamlara bakılırsa, bu konuda epey bir geride kalınmış.

Şehir merkezine yapılacak yeni bir öğretmenevi, hem şehrin tanıtımına hizmet edecek hem de bu sayede öğretmenlerimizin de yüzü gülmüş olacak.

KORONA KÜÇÜMSENMEMELİ!

ABD'nin Pittsburgh kentindeki bir merkezde gen terapisi üzerine araştırma yapan kardeşim Serhan Turunç ile Korona Virüsü'nü konuştuk.

ABD'de öncelikli gündem maddelerinden olan bu virüs için ülke adeta teyakkuza geçmiş.

Şimdilik;

Virüsün insandan insana geçtiği düşünülüyor.

Şayet...

Eşyalar da virüsü taşıyıcı konumdaysa, o zaman Çin gibi üretim canavarı bir ülkeden yayılacak tehlikeyi varın siz düşünün!

Serhan Turunç'a göre; virüsün kesin olarak bir çaresinin bulunması için en az 3-4 ay gerekiyor.

O süre zarfında da kaç ülkeye bulaşır, kaç bin insan ölür bilinmez.

Anlaşılan 'Korona' önümüzdeki günlerde dünyayı çok daha korkutucu bir şekilde tehdit edecek.

Türkiye olarak acil bir şekilde önlemleri arttırmamız şart.

Çünkü;

Şahıslara önerilen korunma yollarının (Elleri yıkama ve vücut temizliği gibi) henüz kesin bir çare olduğu kanıtlanamadı.