Hava Durumu

Karacabey'de 'Hürriyet' çıkmazı

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.01.2023 12:35

Bilindiği üzere...

2014'te yürürlüğe giren Bütünşehir Yasası'yla birlikte köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlar belediyelere devredildi.

Yasa çıkmadan önce pek çok köy (mahalle) ortak kullanım alanı olan bu taşınmazları, kurdukları kooperatiflere devrederek tabiri caizse belediyelere kaptırmadı.

***

Bu konuyla ilgili Karacabey'e bağlı Hürriyet Mahallesi'nde vatandaşlar ile Karacabey Belediyesi'ni karşı karşıya getiren bir süreç yaşanıyor.

Süreci özetlersek;

1951 yılında anavatana sığınan Bulgaristan göçmeni bu insanlar, Taşpınar Köyü sınırları içindeki 12 bin dönümlük Haydar Ağa Çiftliği’ni satın alarak 1955'te köye dönüştürmüş.

Söz konusu arazinin 5 bin 700 dönümü; otlakiye, kavaklık, odun tedariki, cami, okul, öğretmen lojmanı, mezarlık yeri olarak kullanılmak üzere hisseli parsel olarak tapuda 201 hane arasında paylaşılmış.

Ancak...

1978 yılında yapılan kadastro çalışmasıyla, bu devasa arazi köy tüzel kişiliğine kaydedilmiş.

Hürriyet halkı da ileride bir sorun yaşayabileceklerini düşünmedikleri ve kullanım izni kendilerinde olduğu için bu duruma itiraz etmemiş.

***

Ancak...

2014 yılında çıkartılan Bütünşehir Yasası'yla birlikte, köy tüzel kişiliği üzerinde olan 5 bin 700 dönümlük arazi, bu kez ilçe belediyesine geçti.

Diğer pek çok köyde yapıldığı gibi arazileri kooperatif kurup üzerine devretmeyen Hürriyetliler; yasa çıktıktan sonra durumun vahametini geç de olsa fark etmiş ve yargının yolunu tutmuş.

Fakat...

Bu noktada da muhtarlık öncülüğünde açılan davanın ardından, bazı vatandaşlar da başka koldan yeni bir dava açmaya kalkınca işler Arap saçına dönmüş.

***

Hürriyet Köyü Dayanışma Derneği Denetim Kurulu Başkanı Bayram Efe şu zamana kadar söz konusu arazinin Karacabey Belediyesi tarafından; 150 dönümünün TEKNOSAB'a hibe edildiğini, 150 dönümünün Emir-Koop'a, 250 dönümünün de ismi gizli tutulan bir şahısa satıldığını aktardı.

Efe şunları kaydetti:

"Bu arazilerin tapuları var. Ayrıca alındığı dönemde Ziraat Bankası'ndan çekilen kredilerin dekontları elimizde. Sonuçta bu araziler bizlerin tapulu malı. Yani diğer köylerdeki arazilerin belediyelere devri gibi bir durum burada yapılamaz."

Devam ediyor Efe:

"Eğer ihtiyaç varsa biz köyü boşaltıp, devletin tayin ettiği yerde ırgatlık yaparız. Ancak Karacabey Belediyesi birilerine buradan rant sağlayacaksa da hakkımızı istiyoruz. Biz buraları parasıyla aldık."

***

'Peki Hürriyet Mahallesi'nin arazileri neden bu kadar gürültü çıkardı?' diye soracaklara, köyün TEKNOSAB'ın yanı başında bulunduğunu belirteyim.

Yani...

Araziler ciddi şekilde prim yaptı.

23 Haziran'da Karacabey Belediyesi tarafından yapılacak ihaleyle söz konusu arazinin 146 dönümü, tam 55 milyon 550 TL'ye ihaleye giriyor.

(İhale sonucunda fiyatın nerelere varacağının tahminini size bırakıyorum!)

Haliyle...

Belediye de -yasanın verdiği hakla- böyle bir geliri elinin tersiyle itmek istemiyor.

Ancak...

Diğer tarafta da, bu toprakları parayla satın almış insanlar veya onların vasileri var.

***

Dernek Başkanı Efe, şu zamana kadar gerek Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan gerekse bölgenin temsilcisi konumunda bulunan AK Parti Milletvekili Mustafa Esgin ile yaptıkları görüşmelerden herhangi bir sonuç alamadıklarını kaydetti.

Şayet...

Yargıdan da lehlerine bir sonuç çıkmazsa, köy halkı olarak eylemlere başlayacaklarını kaydetti.

TARIMSAL ÇELİŞKİ!

Dün tam da Hürriyet Mahallesi'yle ilgili konuyu kaleme aldığım sırada, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan'dan meralarla ilgili bir çağrı geldi...

Başkan Özkan çağrısında şu ifadeleri kullandı:

"Karacabey’de atıl duran, ekilmeyen, değerlendirilmeyen taban meralarına talibiz. Bunları belediye olarak da işleyebiliriz ama en sağlıklısı, yem bitkisi ekmek kaydıyla üreticilerimize vermektir."

Sayın Özkan, bir taraftan tarım arazileri üzerinden sanayi ve uydu kentlere yer açarken, diğer taraftan da ekim yapılacak boş arazi arıyor!

Bence Karacabey'in 3T vizyonunun bir parçası olan 'tarım' konusunda daha samimi adımlar atılmalı.

Ya da...

İlçedeki tarım arazilerinin planlı bir şekilde sanayi ve yapılaşmaya açılması için ilgili tüm kurumlarla ciddi bir çalışma hazırlanmalı.

'Hem okudum hem yazdım' türküsünü söylemek, tıpkı Yalova Yolu'nda 70'li yıllarda başlayıp, günümüze kadar uzanan plansız yapılaşmaya benzer bir soruna zemin hazırlayacaktır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.