Hava Durumu

Güle güle oturun!

Yazının Giriş Tarihi: 01.09.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.09.2021 07:30

Hatırlarsınız...

15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda (Şehreküstü) 1974'ten itibaren 41 yıl hizmet veren İl Müftülük binası 'eskidiği' gerekçesiyle geçtiğimiz yıl yıkılmıştı.

Müftülük de, İstanbul Yolu üzerindeki Büyükşehir Belediyesi'ne ait arazide kendilerine yapılan kampüs niteliğindeki devasa yerleşkesine geçmişti.

Aslında Müftülük için tahsis edilen arazi yol kenarında değil daha arka taraftaydı.

Ancak...

Yapılan arsa değişimiyle Müftülük binası Emniyet için ayrılan yol kenarındaki alana inşa edildi.

***

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Şehreküstü'ndeki yıkılan binadan arda kalacak arsanın meydana terk edileceğini açıkladığında yıl 2017 idi.

Bu açıklama kamuoyu tarafından olumlu karşılanmıştı.

Çünkü...

Şehir merkezindeki en önemli buluşma noktası olan bu meydanın genişlemesi gerekiyordu.

Ayrıca...

İlk etapta Müftülük binasıyla başlayacak bu genişleme, ileride Kapalıçarşı'ya kadar uzayacak Türkiye'ye örnek bir meydanın vücut bulmasına da öncülük edecekti.

Yani;

Hanlar Bölgesi'ni ve Ulu Cami'nin heybetini kuzeyden gölgeleyen binaların ortadan kaldırılması noktasında ilk adım atılmıştı.

*** 

Ancak...

2020'nin Nisan ayında binanın yıkılmasıyla bir gerçek ortaya çıktı:

"Türkiye Diyanet Vakfı arsayı terk etmeyecekti. Yerine yeni bir hizmet binası yapmak için kollar çoktan sıvanmıştı."

Gazeteniz Bursa Hayat'ın, fazla dillendirilmeyen bu gelişmeyi gündeme taşımasının ardından şehir genelinde ciddi bir kamuoyu oluştu.

Bunun üzerine Diyanet Vakfı yetkililerinden şahsıma sözlü olarak şöyle bir açıklama geldi:

"Alan, vakıf arazisi olduğu için terk edersek vebale gireriz."

Ancak tapu kayıtları ve belgeleri araştırdığımızda, arazinin daha önce hemen yan taraftaki Şehreküstü Camii'nin haziresi olduğunu ispatladık.

Yani şahsi bir mal değildi.

Ardından İl Müftülüğü şöyle bir yazılı yanıtta bulundu:

"Söz konusu alan Türkiye Diyanet Vakfı'na (TDK) dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından bağışlanmıştır."

Hoppala!

"Zaten kamuya ait olan bir yer İl Müftülüğü'ne tahsis edilmiş. Sonrasında bina eski olduğu için çok daha büyüğü başka bir yere yapılmış. Peki bu boş alanı terk etmenin vebali nerede?" diye sorduk...

Bu sefer de bir açıklama Diyanet Sen'den geldi.

Diyanet-Sen Bursa 1 No'lu Şube Başkanı Mustafa Sarkı ve Diyanet-Sen Bursa 2 No'lu Şube Başkanı Kemal Göleç imzalı açıklamada, yıkılan Müftülük binasının arazisinin meydana eklenmesini isteyenler 'farklı niyetlerdeki dine cephe alanlar' olarak gösterildi!

Yetmedi...

"15 Temmuz Demokrasi Meydanı'ndaki alanın oldubittiyle vakfın elinden almak istenmesi, Bursalılara ihanettir" denildi.

Şaka gibi değil mi?

Açıklamayı okudukça, Orta Çağ Avrupası'nda uygulanan 'aforoz' aklıma gelmişti.

Sırf kamu yararına bir konuda görüş bildirdiğimiz için dine karşı olan gizli bir topluluk yaftasını yedik. 

***

Halbuki...

O günlerde konuyla ilgili önemli bir açıklama daha gelmişti.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, "Arsa değişiminde Müftülük'ün sözüne güvendik, bundan dolayı da yazılı bir kağıt almadık" diyerek birinci ağızdan aradaki anlaşmayı aktarıyordu.

***

Fazla uzatmayayım...

Pandeminin tenhalaştırdığı meydan ve gündemden faydalanan Diyanet Vakfı, şehrin büyük çoğunluğunun   -sosyal medyadaki yorumlardan anladığımız kadarıyla-  karşı çıkmasına rağmen buraya üç katlı İl Müftülüğü hizmet binası inşa etti ve dün açılışını gerçekleştirdi.

'Gençlik merkezi' olarak açılan bu mekanda hac ve umre işlemleri de gerçekleşecek.

Bir de...

İl Müftüsü İzani Turan'ın Ulucami'de misafir ağırlamak için İstanbul Yolu'ndaki binayı uzak bulduğundan dolayı buraya da bir makam odası yaptırıldığı da gelen bilgiler arasında.

Neyse ki...

İddia edildiği gibi binanın alt katı ticari bir firmaya kiraya verilmedi.

Ne diyelim, kamuoyunun tüm karşı çıkmalarına ve gelen tepkilere rağmen Diyanet Vakfı yeni hizmet binasını meydana dikti.

Güle güle oturun!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.