Hava Durumu

Döviz ve altın neden yükseliyor?

Yazının Giriş Tarihi: 07.08.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.08.2020 06:30

İnanın bana...

Ekonomideki son gelişmeler, korona virüs salgınından daha fazla vatandaşı korkutuyor.

Kabul etmek gerekirse; 'her şeyin başı sağlık' sözü artık 'her şeyin başı para' oldu.

Bu değişimde en büyük rol bize empoze edilen 'tüketim çılgınlığına' kendimizi kaptırmamızdır.

***

Salgın nedeniyle küresel ölçekte alınan tedbirlerle beli bükülen ekonomiyi canlandırmak için tüm dünya, canlarımızı hiçe sayıyoruz.

Durum Bursa'da da farklı sayılmaz...

***

Kırsaldan sürekli, köy dışında çalışanların (Özellikle fabrika işçileri) yaydığı virüslerle ilgili haberler geliyor.

Çünkü işyerlerinde sosyal mesafe hak getire!

***

Toplu taşıma araçları ise cezalara rağmen yine balık istifi.

Herkesi sıkış tepiş taşımak vebale girse de kimse bu ağır günahla ilgilenmiyor.

***

Kafe ve restoranlar hınca hınç dolu.

Maske cezası ise kapı dışında kalıyor.

Tüm işletmeler ağırlayabileceği en yüksek sayıdaki müşterinin hesabını yapıyor.

***

Bayram tatilinde yollara dökülen vatandaşlar, plajlarda adeta etten duvar ördü.

Şimdi bu kişiler memleketlerine dönüyor.

Bakalım kaç Bursalı taşıyıcı olarak geri dönecek?

***

Tüm bu boş vermişliğin, görmezden gelmenin en büyük nedeni tabi ki ekonomik kaygılar.

Çünkü...

Seçmenler dünya genelinde hemen hemen tüm iktidarlardan sağlıklı bir gelecek değil, ekonomik refah içerisinde, özgürce yaşayabilecekleri bir hayat istiyor.

***

Hal böyle olunca da...

Her gün 18-19 kişinin ölümüne yorumumuz; "Bugünlerde salgın epey azaldı oluyor!"

*** 

Yeni vaka artışları üzerine dün ülke genelinde geniş kapsamlı bir korona virüs denetimi oldu.

Valiler, belediye başkanları, milletvekilleri yaşam alanlarındaki denetimlere katıldı.

Bu seferberlikte vatandaşa verilmek istenen mesaj çok netti:

"Tedbirlerin uygulanması için mücadele ediyoruz. Ancak her dakika da başınızda bekleyemeyiz."

***

Peki, salgına karşı ne yapacağız?

Malum şartlar göz önüne alındığında artık hepimizin bu işin ortasını bulmamız gerek.

Eve kapanıp kalmamız ekonominin işine gelmezken, sosyal mesafe ve maske kurallarına da uymamız bekleniyor.

Yani hem tedbirli hem de hayatın içinde olmaya çalışacağız.

***

Ekonomi demişken bir de döviz ve altındaki yükselişe dair birkaç bilgi paylaşalım.

Altındaki artışın en önemli nedeni; gelişmiş ülkelerin salgının baş göstermesiyle birlikte varlıklarının büyük kısmını altına çevirmesidir.

Bu ülkeler arasında Türkiye'de var.

Güvenli yatırım aracı olarak görülen altındaki fiyat artışı önümüzdeki günlerde de bekleniyor.

***

Belli bir süre altın ve euroya göre durağan seyreden dolar ise son günlerde yükselişe geçti.

Doların bir süre yerinde saymasının en büyük nedeni olarak; ülkemizde kısa sürede piyasaya sürülen 20 milyar dolar civarında bir paranın olduğu söyleniyor.

Reuters'a göre Türk Lirası'nı desteklemek için piyasaya geçen yıldan beri 100 milyar dolar sürülmüş.

Bu durum sonsuza dek sürmeyeceğine göre...

Bundan sonrasında doların da artış trendine uyması bekleniyor.

***

Altın ve dövizdeki yükselişin en büyük nedenlerinden biri de düşük faiz oranları.

İlerleyen günlerde Merkez Bankası bu durumu frenlemek için faizi arttıracak mı bekleyip göreceğiz.

Ancak...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizle ilgili düşüncesi herkes tarafından biliniyor.

***

Altın kural; 'Enflasyon ve faizler genellikle başa baş gider.'

Yani...

Faizin yükselmesi eşittir enflasyonun artması demek.

Bunu da unutmamak gerekir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.