Çocuklar Suriyeli avına çıkıyor!

Hem Anadolu'dan hem de komşu coğrafyalardan göç alan Bursa, adeta Türkiye'nin aynasıdır.

Diğer büyükşehirlerin aksine, bu şehre gelenler büyük bir aidiyet duygusuyla Bursa'ya bağlanırlar.

Kesilen çınarına ortak tepki gösterir,

Küme düşen takımına birlikte içlenirler.

***

Kardeşliğimiz noktasında, şu sıralar büyük bir sınav veriyoruz.

Şehrimizdeki 150 bini aşkın Suriyelinin, aradan geçen 7-8 yıla rağmen tam anlamıyla toplumsal kurallara adapte olamaması; bazı olumsuzlukları da beraberine getiriyor.

***

Biz haberciler sahada olduğumuz sürece iyi koku alırız.

'Gezen gazeteci' toplumsal bir vakayı önceden sezebilir.

Tıpkı...

Yavuzselim-Ulus olayları, Güneştepe'deki 'Roman' gerilimi veya Çarşamba'da yaşanan 'satır'lı curcunada olduğu gibi.

Tüm bu olaylar yaşanmadan önce, haber ve yazılarımda önlem alınması gerektiğini belirtmiştim.

Şimdi ise başka bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu üzülerek duyuruyorum...

***

Ankara Yolu'nun altı olarak tabir edilen; Yıldırım'a bağlı Yavuzselim, Ulus, Mevlana, Arabayatağı ve Çınarönü gibi mahallelerde her an mahalleli ile Suriyeliler karşı karşıya gelebilir!

Son 1 ay içinde birçok kez haber yapmak amacıyla bulunduğum bu bölgede, gerilimin iyice tırmandığına şahit oluyorum.

Aşağıda anlatacağım bu olay, durumun vahametini göstermeye yetecektir...

***

Ulus Mahallesi'nden, yaşları 11 ile 15 arasında olan bazı çocuklar, zaman zaman 30-40 kişilik gruplar halinde, ellerinde sopalarla Suriyeli dövmeye çıkıyormuş.

Şans eseri, şu ana kadar korkulan bir durumla karşılaşılmadı.

Veya...

Duyacağımız boyutta bir olay yaşanmadı.

Çocuklarının karıştığı 'etnik' bir kavgada, mahallelinin soğukkanlı davranacağını kimse beklemesin!

Bu fikrime, o bölgeyi bilen herkes hak verir.

Eğer, biri yaralanır veya hayatını kaybederse; işte o zaman barut fıçısına kibrit çakılmış demektir.

Ve en dikkat çeken kısmı ise...

Bölgenin ileri gelenleri, Bursa genelinde yapılmak istenen büyük çaplı bir provokasyonu; buradan başlatmayı amaçlayan bir niyet sezdiklerini ifade ettiler.

***

Suriyelilerle yaşanan her gerilimde, anlık çözüm üretmenin sorunun üstünü kapatmadığı ortada.

Bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak şart!

Nasıl mı?

Bu noktada en büyük görev şehrin yöneticilerine düşüyor.

Alın Suriyeli çocukları, mahalle takımlarının altyapılarına kaydettirin. Toplumu kaynaştırmaya, önce çocuklardan başlayın.

Diğer taraftan...

İnsanların yan yana gelip birbirini tanıyacağı etkinlikler düzenleyin.

Koskoca ramazan ayı geçti...

Suriyelilerin yoğun yaşadığı bölgelerde büyük bir sokak iftarı düzenlenip, Türk ve Suriyelileri aynı masada buluşturmak niye kimsenin aklına gelmedi?

Ve kesinlikle...

Suriyelilerin önde gelenlerini medyayla ve STK'larla buluşturup, toplumun onları gerçek yönleriyle ve Türk insanına duydukları minnetle tanımalarını sağlayın.

***

Bu örnekleri çoğaltmak kolay.

Yeter ki bir şeyler yapılmak istensin.

Eminim ki...

Sosyolojik olarak adımlar atılmaya başlanırsa, ülkemizde yaşanan bu gizli gerilimi ilk yenen şehir Bursa olacaktır.