Çarşamba'da son karar 'yerinde dönüşüm'

Kentin öncelikli gündem maddelerinden biri kuşkusuz 'kentsel dönüşüm'dür.

Her ne kadar...

Bu konuda ilk akla gelen bölge Ankara Yolu altındaki mahalleler olsa da, şehrin merkezindeki eski semtler de dönüşümü dört gözle bekliyor.

Malum...

20 sene öncesindeki Çarşamba ile bugünkü durumu arasında koskoca bir uçurum var!

Başta otopark, kültürel dejenerasyon ve sıkışık yapılaşma sorunu olan Çarşamba semtindeki evlerin ayrıca depreme dayanıksızlığı da herkesi ürkütüyor.

Bugüne kadar bölgenin dönüşümü için pek çok proje gündeme geldi.

En son düşünülen ise bölgedeki hak sahiplerinin, Sıcaksu Bölgesi ve Yunuseli Havaalanı'nın arazisine yönlendirilmesiydi.

Ancak bu düşünce gerek Yunuseli konusunda kamuoyundan gelen talepler, gerekse Sıcaksu Bölgesi'nin Alemdar-Soğanlı hattının dönüşmesi için değerlendirilmesi noktasında rafa kalktı.

***

Önceki gün, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, restorasyon sonrası hizmete açılan Zindan Kapı'da yerel basınla bir araya geldi.

Kendisine Çarşamba bölgesinin kentsel dönüşüm hayaliyle ilgili son gelişmeleri sordum.

Başkan Aktaş bu konuda şu ifadeleri kullandı:

"Gelinen son noktada, Çarşamba'da 'yerinde dönüşüm' düşünüyoruz. Burada özel sektörün de devreye alınması gerekiyor. Şu anda şehirde devam eden İsabey ve Sıcaksu Bölgesi gibi pek çok kentsel proje var. Bunlara ek olarak Çarşamba bölgesinde de bir kentsel dönüşüm hedefimiz bulunuyor."

Şayet halkın da istediği; yıllardır yaşamaya alıştığı bölgede, konumuna yakışır evlerde hayatını sürdürmek.

Bu konuda verilen kararı yerinde bulmakla birlikte, hızlı şekilde icraata geçilmesi gerektiğinin kent açısından büyük önem taşıdığını belirtmek isterim.

***

Buluşma yeri 'tarih' kokunca Başkan Aktaş'la sohbetin ana konusu da tabi ki şehrin 'silüetdevrimi'ydi.

Bu tanımı kullanmamdaki neden;

Hanlar Bölgesi'ni gölgeleyen binaların ortadan kaldırılması uzun süredir ifade edilmesine rağmen bir türlü hayata geçirilemiyordu.

Yüksek kamulaştırma bedelleri ve oy kaygısından dolayı yıllarca tek bir somut adım atıldığını görmedik.

Başkan Aktaş, böylesine karmaşık bir konuyu çözmenin mutluluğuyla, Ulucami'ye kadar olan bölümün önünde yer alan, diğer yapıların da yılsonuna kadar ortadan kaldırılacağını müjdeledi.

Başkan Aktaş'ın bir diğer dikkat çeken projesi ise Uludağ'ın yamaçlarındaki binaların taşıdığı kimliği ortaya çıkarmakla alakalıydı.

Basın mensuplarını Zindan Kapı'nın en üst noktasına çıkaran Başkan Aktaş, Kuştepe'ye bakarak, "Buradaki evleri çeşitli renklerde giydirsek şehre ayrı bir hava katar" düşüncesini paylaştı.

Herkesten tam not alan bu fikir için, gerekli proje hazırlanıp 2022'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kapısı çalınacak.

Başkan Aktaş'ın bu konuda söylediği şu cümle ise Ankara'nın desteğini tam olarak aldığına işaret ediyordu:

"Ben bu işi bakanlığa yaptırırım."

***

Ayrıca...

Aktaş'la soru-cevap şeklindeki toplantıdan önce, Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü Nazım Enes Altan tarafından Zincan Kapı hakkında verilen bilgiler şahsen bana, Bursa'nın sahip olduğu tarihi zenginliğin öne çıkarıldıkça ne kadar değerli olduğunu kanıtladı.

Pek çok Bursalı, tarihi milattan önce 2. yüzyıla dayanan bu değerden habersizdi.

'Kanlı kuyu', 'işkence odası' ve 'kule bağlantılı koridorlarinteraktif bir dijital müzeye dönüştürülürken, sanatsal çalışmaları halkla buluşturacak sergi salonu niteliğindeki yapısı da Zindan Kapı'ya ayrı bir hava katmış.

'Tarihi' çeşitli oyunlarla çocuklara sevdirecek bölümler ise yetişkinlerin bile ilgisini çekecek şekilde hazırlanmış.

Kısacası...

Bursa,yapılan çalışmalarla sahip olduğu gizli bir hazinesine daha kavuştu.

Emeği geçenlere şehir adına teşekkür ederim.