Bursaspor düştü, bari üniversite düşmesin

Uludağ Üniversitesi'ne, İlahiyatçı Prof. Dr. Saim Kılavuz'un rektör olarak atanması çoğumuzda soru işaretleri doğurmuştu.

Neticede...

Pozitif bilim dalı olmayan bir alanda uzmandı kendisi.

Kabul etmek gerekirse;

Aradan geçen 7 ayda, şehrin dinamikleriyle birlikte hareket etmesi ve üniversitenin gelişimine yönelik çözüm önerileriyle maharetin alanda değil, iş bilmede olduğunu ispatlamaya yakın gözüküyor.

***

Dün Uludağ Üniversitesi öncülüğünde kurulan Üniversite-Sanayi İşbirliği Geliştirme Merkezi ve Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Platformu üyesi akademisyen ve iş adamlarının oluşturduğu 'Gönüllü Çalışma Konseyi'ne kulak verdik.

Akademisyen ve sanayicilerin aynı masa etrafında toplanması, hem üretim, hem de eğitim açısından oldukça umut verici.

Bu birliktelikteki asıl amaç; üretimin akademik adımlarla güçlenmesi.

Böylece...

Hem katma değeri yüksek üretime geçiş için zemin hazırlanacak, hem de teknik bölümlerdeki öğrencilerin teorik bilginin yanında pratik beceri kazanması sağlanacak.

***

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Saim Kılavuz, üniversitesinin ciddi bir potansiyele sahip olmasına rağmen, hak ettiği noktada bulunmadığını belirtti.

Kent ile iç içe olan bir üniversite hedeflediklerini kaydeden Kılavuz, "Kentin problemleri ile dertlenen ve bu konuda çözümler üreten bilimsel bir adres olmayı arzu ediyoruz" dedi.

Görev süresinin sonunda yani 2023 yılında yaş haddinden emekliyeayrılacağını da ifade eden Kılavuz, görevi devredeceği kişiye, sanayici ve şehirle daha iç içe bir üniversite bırakacağını taahhüt etti.

***

Türkiye'deki araştırma üniversitelerinin sıralamasında Uludağ Üniversitesi'nin 14'üncü sırada olduğunu kaydeden Kılavuz, bu başarısızlıkta katkısı bulunan geçmiş yönetimlere biraz sitemkardı.

Rektör Kılavuz, hedeflerinin bu alanda Uludağ Üniversitesi'ni ilk 10'a taşımak olduğunu kaydetti.

Konuya da espirili bir şekilde yaklaşarak, kent dinamiklerine mesaj yollamayı ihmal etmedi:

"Bursaspor küme düştü, Uludağ Üniversitesi düşmesin diye uğraşıyoruz..."

***

Gerçekten de...

Sanayiciyle iç içe olmayan bir üniversitenin, öğrencilerine pratikte bir şey vermesi beklenemez.

Ayrıca...

Nitelikli üretimin olmazsa olmazı Ar-Ge ve inovasyon konusunda da, bilim yuvaları olarak görülen üniversitelerden öncü olmaları beklenir.

Atılan adım takdiri hak ediyor.

Fakat...

Devamının gelmesi işin zor kısmı.

Hem üniversite hem de iş dünyası bu birliktelikte ortak bir çaba göstermezse, yine geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu toplantı da hoş bir seda olarak tarihin derinliklerinde yerini alacaktır.

Toplantıda söz alan NİLSİAD Başkanı Yalçın Aras'ın şu sözleri; üniversite-sanayi birlikteliği hedefinin, artık kafalarda tekerrüre dönüştüğüne yönelik bir nevi sitem niteliğindeydi: 

"Böyle toplantılara bir çok kez katıldık. Sonuç maalesef istenildiği gibi olmadı. Bari bu kez somut bir sonuç alabilelim..."