Belediyelerin elinde sihirli değnek yok!

Gemlik Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Akış Serintürk'ün önceki gün makam odasında rehin alınması herkesin yüreğini ağızlara getirdi.

Neyse ki...

Korkulan olmadı ve kimsenin burnu dahi kanamadan saldırgan 'zoru görünce' teslim oldu.

Bu gelişme akıllara; 2015 yılında kalleş bir saldırıda kaybettiğimiz Gürsu Belediyesi'nin Şehit Başkanı Cüneyt Yıldız'ı ve yine aynı yıl silahlı saldırı sonucu ayağından yaralanan dönemin Kestel Belediye Başkanı Yener Acar'ı getirdi.

Malum...

Meydana gelen her iki olay da makam odalarında yaşanmıştı.

Bu kanlı saldırıların ardından belediye başkanlarının makam odalarına girişler daha da zorlaşmış, önlem amaçlı belediye binaları x-ray cihazlarıyla donatılmıştı.

Önceki gün Gemlik Belediyesi'nde yaşanan rehine krizi, bu önlemlerin de saldırganları durduramadığını ispatladı.

Belediye başkanlarına veya belediye yetkililerine karşı gerçekleştirilen saldırılara bakıldığında, her birinin ardında şahsi çıkar peşinde koşan saldırganlar olduğunu görüyoruz.

Bunun başlıca nedeni ise;

İnsanlarımızın çoğu maalesef, belediyeleri tüm gücü elinde tutan ve kaynakları sınırsız olan kurumlar olarak görüyor.

Beklentileri de reddedilince o hınçla saldırganlaşıyor.

Bazıları ise olayı canilik boyutuna taşıyıp, canlar alıyor.

Bu noktada...

Belediyelerin, halkın zihnindeki görev ve yetkileri bir kez daha temize çekilmeli.

Söz konusu kurumlar; her önüne geleni iş sahibi yapan, vatandaşın tüm taleplerine 'evet' diyen kurum imajından bir an önce çıkarılmalı.

Vatandaşın belediyelerden talepleri hizmet odaklı olmalı.

Şayet, haklı talepleri gerçekleşmiyorsa, şikayetini ilgili makamlara bildirmeli, en son çare olarak da sandığın önüne geleceği günü beklemeli.

Eğer, belediyelerin görev ve yetkileri, vatandaşın kafasında abartılı bir şekilde yer almaya devam ederse, daha nice böyle üzücü haberlerle karşılaşmamızın kimseyi şaşırtmayacağı aşikardır.