Hava Durumu

Yurtta barış, dünyada barış

Yazının Giriş Tarihi: 26.02.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.02.2022 05:24

Ben bir tarih öğretmeniyim. Lisans eğitimim boyunca bana sayısız savaş anlatıldı. Öğrencilere tarih nedir diye tanımlarken tarihin en önemli özelliklerinden birinin neden-sonuç ilişkisi olduğunu anlattım. Ama ben bir savaş eğer hayati değilse nedeni ne olabilir hiçbir zaman anlayamadım. Birinci Dünya Savaşının, İkinci Dünya Savaşının, Körfez Savaşının ve hiç bitmeyecek savaş isimlerinin nedenleri sıralandı durdu yıllarca.

Neden?

Hangi neden var olan huzuru yıkmaya değerdi. Hangi neden çocukları babasız bırakmaya yeterdi.

Ve hangi neden insanların ölümünü haklı kılabilirdi? Masum halklar hiçbir zaman savaş savaş diye bağırmazken başta bulunanların bu savaş sevdaları niyeydi? Koskoca dünya yetmez miydi tüm insanlara? Sınırlar çizilmesi, insanların milliyetlerine göre ayrılması; dinine göre, rengine göre, mezhebine göre ötekileştirmesi doğru muydu?

Kim seçebilirdi ki hangi ülkede doğacağını? Kim istemişti doğduğu ülkede yaşamayı?

Coğrafya kaderdi işte. Ama coğrafyayı kader kılan yine insanlardı. Keşke dünyanın hepimize yetebileceğini anlasaydık. Keşke küçük bir çocuğun mutluluğun dünyaya bedel olduğunu bilseydik.

Keşke biz tarih öğretmenleri çocuklara savaşları değil barışları, sınırları değil özgürlüğü anlatsaydık. Ve keşke tüm dünyaya aşılayabilseydik hayatı savaş meydanlarında geçen Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta geçen şu sözlerini: “Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Hakiki düşüncem şudur: Ulusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, “ölmeyeceğiz” diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.