Mutluluk

Hayata rastgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.

Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...

Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir, sevmeninkini yalnızlık...

Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.

Bu dizeler ünlü bir şaire ait.

Gözümden geçirdiğim ufak bir operasyon bana bu şiiri anımsattı.

Bize ait olduğunu düşündüğümüz her şeyin bize emanet olduğunu bilen ve sahip olduklarıma her daim şükreden bir insanım.

Buna sağlık da dâhil.

En büyük zenginlik sağlıktır sözünü sonuna kadar savunanlardanım.

Göz operasyonum öncesinde büyük endişeler yaşadım.

Ya gözüme bir şey olursa korkusu sardı benliğimi.

Ya masmavi gökyüzünü, sevdiğimi, sevdiklerimi bir daha göremezsem diye düşündüm.

Görmek nasıl da mühim.

Dünyayı gözlerimizle gördüğümüzü, gözlerin ne kadar da mühim olduğunu her daim hatırlamamız gerekiyor.

Operasyon esnasında gözlerim açıkken bir anda her şey karardı.

Hayatımda daha evvel gördüğüm hiçbir karanlığa benzemeyen zifiri bir renkti.

15 saniyeliğine kararan dünyam nasıl da korkuttu beni.

Bugüne kadar hiç güneşi, denizi, gökyüzünü görmemiş insanları düşündüm.

Ve elimizdekilerle ne kadar da az mutlu olduğumuzu...

Oysa mutlu olmak çok kolay.

Mutlu olmak her şeye sahip olmak değil, sahip olduklarımızla mutlu olmaktı.

O yüzden bu dünyadaki en mutlu insanlar en sağlıklı, en zengin, en başarılı ya da en güzel insanlar değil.

Asıl mutlu olanlar elindekilerin kıymetini bilenler.

Peki siz elinizdekilerin kıymetini bilenlerden misiniz yoksa hep daha fazlasını isteyip mutsuz olan ve elindekilerin farkında olmayanlardan mısınız?