Hava nasıl oralarda?

1 hafta öncesine kadar pencere açık yatamaz iken bir anda çöl sıcaklarıyla karşılaştık. Yağmur, sel derken kavurucu güneş neymiş tekrar gördük. Her mevsime uygun olarak yapılan espriler bu kez yaza çevirdi oklarını.

"Esmiyor."

"Sıcak değil de nem çok..."

"Bana mutluluğun resmini çiz deseler, klima çizerim, vantilatör çizerim."

"Ah, ah Balkanlardan gelen hava kütlesinin kıymetini bilemedik."

Espriler böyle sürüp giderken havalar bu kadar ısınınca herkes bir anda klimalara yüklendi. Evde, arabada, toplu taşımada ve hastane gibi yerlerde sıcağa inat, en düşük derecelerde klimalar açılmaya başlandı.

Ben bu konuda çok şikâyetçiyim!

Evimde klima olmasına rağmen genelde odada bulunduğum anlarda klima kullanmayı tercih etmiyorum. Elbette serinlemek çok güzel ama yaz aylarında kış aylarından daha çok soğuk algınlığına yakalanmak normal mi sizce?

Yaz, sıcak bir mevsim, kış ise soğuk bir mevsim, yazın terler, kışın üşürüz. Doğanın kanunu bu, ama biz mevsimlere meydan okuyan teknolojiye sahibiz. Kışın evde kısa kolluyla gezerken yazın ise serin yok yok soğuk ortamlarda oturuyoruz. Kışın soğuk algınlığına yakalanmayan ben, yine klima yüzünden gözlerimde yaş, burnumda sızı, sıcak havalarda zor nefes alır bir şekilde maskeyle geziyorum…

Ama gardımı düşürmüyorum, ayaktayım, gülümsüyorum ve hayatıma hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorum. Yine de keşke klima mağduru olmasaydım…

Klimaya karşı değilim. Ama yanlış şekilde klima kullanımına karşıyım. Neden sıcaklara bu denli meydan okuyoruz merak ediyorum doğrusu. Kan ter içinde kalmış halimizle girdiğimiz buz gibi mekânlarda nasıl da tehlikelerle karşı karşıyayız aslında. Temizliği ve bakımı yapılmamış klimalar hem mikrop hem de virüs kaynağı. Klima çalışırken o odada uyumamak gerekiyor ve gün içinde de eğer mümkünse klima çalışırken pencereleri aralık tutmak oldukça basit ama önemli bir tavsiye. En önemlisi klimayı olabildiğince normal bir ısıda çalıştırmak, uzmanlara göre 18 bana göre ise 20 derece serinlemek için yeterli. Klimanın çarpmadığı, sıcakların da bunaltmadığı günlere…