Ey insanoğlu senin vicdanın nerede?

Yaklaşık 1 haftadır yurtdışındaydım, sözde güzel bir tatil yaparak tüm senenin yorgunluğunu atacaktım. Son yıllarda tatillerde bile telefonlarım susmuyor. Mesaj kutum, sosyal medya hesaplarım hayvanseverlerin yardım çığlıkları ile dolu...

İşte yine bir pazar günü...

İki felaket haber alıyorum.

*

Ey İnsanoğlu utan!

Bir kap su, bir kap mama diye bas bas bağırıyoruz...

Belki de artık birçok insan neden bir kap mama meselesi abartılıyor diyor.

Zavallı bir kedi Bursa'da bitkin bir halde bir site bahçesine sığındı. Bakışlarıyla adeta bana yardım edin dercesine yalvarır gibiydi.

Can dostu Kadriye Hanım, kucağına aldığında zavallının bir kemikten ibaret kaldığını gördü.

Bitkinliğinin sebebi ise vücudunun susuz ve gıdasız kalması. Susuzluğu yüzünden vücudundan kan bile çıkmıyordu.

Tedavi esnasında 4 gün boyunca serum aldıkça biraz yemek yemeye başlayan kedicik, ne yazık ki organları susuz kaldığı için iflas ettiğinden dün öldü.

İşte bu yüzden BİR KAP SU BİR KAP MAMA diyoruz.

Bu kadar mı zor kapınızın önüne bir kap su bir kap mama koymak?

Hesabını nasıl vereceğiz, bu zavallı kedinin ve bu kedi gibi nice canların?

**

Yıllardır evcil hayvanımla birlikte Bursa-İstanbul arasında seyahat ediyorum.

Şehirlerarası yolculuğumu otobüsle yapmayı bırakalı 2,5 sene oldu.

Evcil hayvan taşıma kurallarına baktığımızda, ne yazık ki valiz taşımaktan farksız olduğunu görüyoruz. Kedim Sisi'yi turşu bidonlarının yanına bagaja koyduklarında otobüs ile seyahatten vazgeçtim.

İDO ve BUDO ile bir şekilde seyahat etmeye çabalıyorum. Ama onların da taşıma kuralları gereği; evcil hayvanlar yolcularla değil, valizlerin yanında dışarıda seyahat ediyorlar. Hatta İDO'nun içine bir kadın, hasta annesiz bir yavru kedi soktu diye İDO görevlilerinden biri kıyamet kopartmış, bu görüntü internete de düşmüştü.

Yine İDO'da bir kadının köpeği denize düştüğü için ölmüş, olay günlerce sosyal medyada paylaşılmıştı.

İşte önceki gün, BUDO'da dış kısma taşıma kafesi ile birlikte konulan bir köpek, kafesin kapısının açılması ile birlikte denize düştü ve duyarlı (!) bir vatandaşımız bu duruma müdahale etmek yerine canlı yayın yaparak internetteki takipçileriyle köpeğin denize düşme anını paylaştı.

Köpek ortada yok... Denizin ortasına düştüğü için muhtemelen boğulduğu için bulunamadı.

Bu kaçıncı olay? Yolcu gemileri ve otobüsler evcil hayvanları valiz gibi taşımaktan ne zaman vazgeçecek?

Anlamıyor musunuz, bu kediler ve köpekler o kişilerin evladı gibi!

Kedileri ya da köpekleri bagajdayken veya dışarıdayken nasıl stres yaşadıklarını ben de bilirim.

Birilerinin korkusu bahane edilerek, evcil hayvanlar bagajlara ya da geminin dış kısmına konularak hayatı tehlikeye atılamaz.

Bu konuyla ilgili çözüm belli... Evcil hayvanlar kafesinden çıkartılmamak kaydıyla yolcu kabinlerinde seyahat edebilmeli ya da özel onların nefes alabileceği ısısı uygun bir yer ayarlanmalı.

Yıllardır bagajda ölen kedi ve köpek haberleri duyuyoruz. Bunun artık sonu gelmeli. Bu konuda hayvanseverler olarak bir araya gelip kampanya düzenleyerek sesimizi duyurmalıyız.

Onlar bize emanet. Onların sesi biziz...

Ve benim hayatımı tamamen hayvanlara yardım etmeye adamamın sebebi; hali hazırda onlara zarar vermeye kendini adamış bu kadar çok insanın olması.

Sevenlerin sayısının artması dileğiyle.