En mükemmel adalet vicdandır

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununu en çok belediyelerin uygulaması gerekirken, en çok ihlal eden maalesef belediyeler. Yardıma ihtiyacı olan bir sokak hayvanı için belediye veteriner işlerini aradığımızda çoğu zaman talebimiz karşılanmazken, bir iki şikayetle, aslı astarı araştırılmadan hemen gelip kendi bakıldığı, sevildiği sokaktan kediler, köpekler koparılmakta.

Hayvansever, emekli bir vatandaşımızın sokaktan sahiplenip tedavilerini yaptırarak bakmış olduğu karneli köpekler önce burada köpek besleyemezsin denilerek, daha sonra çok havlıyorlar denilerek, ondan sonra 70 şikayet var denilerek; en son olarak terk edilmiş kamu bahçesinde bakıyorsun, bağlıyorsun, kısır değiller gibi bahanelerle Yıldırım Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından sahipleri yokken gelip alınıyor ve barınağa götürülüyor. Görüşmeler bir sonuç vermiyor, ısrarla köpeklerin sahibi beyefendiye kimliklerini getir deniliyor, fotokopileri kati suretle kabul edilmiyor. Köpeklerin sahibi beyefendi barınağın bu çağrısına cevap vermiyor çünkü köpeklerin kimlikleri elinden alınır ve kendine zarar verilir diye endişe ediyor. Tüm bunların üstüne bir de belediye görevlisi tarafından sokak köpeği sahiplenilir mi deniliyor!? Eğer terk edilmiş kamu binası bahçesinde geçici süre ile köpek bakmak yasak ise neden o kurumun kendisi müdahale etmiyor? Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğünün elinde mahkeme kararı var mıdır? Yoksa işin içinde çok daha öncesine dayanan kişisel bir husumet mi var? Görev ve yetkilerimizi kişisel problemlerimize göre mi kullanacağız? Sahipleri olan, karneli köpekler yine hayvanlarla ilgilenen başka bir arkadaşımıza sahiplendirilmek isteniyor. Neden? Hangi hakla, neye dayanarak sahipli hayvanları alıp başka birine sahiplendireceksiniz? Görev ve yetkinizi hangi doğrultuda kullanıyorsunuz? Bu sorularımıza cevap arıyoruz ve bu soruları artık sormak istemiyoruz. Konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman 2.Bölge Müdürlüğüne, Cumhurbaşkanlığına şikayet dilekçesi verilmiştir.

Kanunlara dayanan adli muhakemelerden daha büyük bir muhakeme vardır ki, bu da her kişinin kendi vicdanıdır. Ben bu işte sorumluluğu olan herkesi vicdanlı olmaya davet ediyorum. Vicdanımız,biz onu öldürmedikçe yanılmaz bir yargıçtır.