24 saat her şeydir

Yaşam denen şey zamandır, gerçek hazine ise şu andır.

O yüzden zaman ayırdıklarımıza en kıymetli hazinemizi sunuyoruz. 1 saniye öncesini geri getirebilmenin mümkün olmadığını anladığımızda aslında zamanında önemini anlıyoruz.

Biz yaşamı geçmişte ya da gelecekte arıyoruz. Ya geçmişi çok düşünüyor ya da gelecek için endişe duyuyoruz. Halbuki önemli olan sadece ve sadece şu andır. 'An'da kalabilmektir asıl olan. Geçmişimiz 'an'lardan ibaretti ve geleceğimiz de 'an'lardan ibaret olacak.

24 saatimiz bizim hayatımızdır...

Ne yapıyorsunuz 24 saat içinde?

Yapılan araştırmalara göre ekran başında geçirilen süre ortalama olarak 5-6 saat.

Her gün 24 saatin 6 saati ekran başında geçiyor. Gerçekten inanılmaz bir zaman. Ve yine yapılan araştırmalar diyor ki zorunlu kullanım durumu hariç (iş, okul) televizyon, bilgisayar ve telefon ekranına günde 2 saatten fazla bakmak çok zararlı.

Zaman derken nereden geldi konu bu ekran kullanımına diye düşünüyorsunuz belki de.

Elinizdeki telefonun ekran kullanım süresine bakmanızı rica ediyorum sizden.

Baktınız mı?

Dehşete mi kapıldınız, yoksa akıllı telefonunuza 2 saatin altında zaman ayırdığınız için rahatladınız mı?

24 saatimiz bizim hayatımızdır demiştim. Bir gün, iki gün, bir hafta, bir ay, iki ay derken bir yıl, bir ömür oluyor ve biz hep aynı şeyleri yapıyoruz. Hayatımız bize hiç de faydası olmayan akıllı telefonlarla geçiyor. Fahrenheit 451 kitabında olduğu gibi ekrana bağımlı bir hayat yaşıyoruz. Sohbet esnasında telefonlarımız hep elimizde sanki bir yere kaçacak gibi sımsıkı tutuyoruz. Hep meşgulüz hiç boş vaktimiz yok. Dışarı çıktığınızda dikkat edin herkesin ama herkesin elinde telefon. Kimse etrafına bakmıyor bile artık.

Hepimiz ekranların esiri olduk.

Belki de 24 saatimizi gözden geçirme zamanımız gelmiştir? Ne dersiniz?