Uzmanlar tüketme isteğimizin temelinde 'ruhsal açlığın' olduğunu dile getiriyor.
Bir şeylere sahip olabilme duygusu bize haz veriyor. Oysa bu haz geçicidir.
Artık internetten de birçok ürünün rahatça alınması, özellikle gençler arasında da aşırı tüketime sebep olmaktadır. Alışveriş bağımlılığı da aynı alkol, sigara ve madde bağımlılığı gibi kurtulması zor bir bağımlılıktır.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte her şeyin yeni bir sürümüne yetişmeye çalışıyoruz.
Telefonlar artik çok akıllı, evleri robotlar süpürüyor, kahveyi makineler yapıyor, televizyonlar da sinemaya yakınlaştı...
Bir şeyi satın almak için ona ihtiyaç duymasına gerek olmayan toplum olduk maalesef.
Çocuklar kırılan oyuncakları için ağlamıyorlar artık, eskiden olduğu gibi.
Zira onları kırdıklarında yenilerinin alınacağını biliyorlar.
Para kazanmak için çok çalışın...
Günde 10 saat çalışın, pazar tatillerinizde kazandığınız parayı alışveriş merkezlerinde delicesine harcayın, yetmezse kredi kartı verelim, ondan da harcayın, sürekli çalışın ve sürekli harcayın...
Sadece teknolojik olarak değil...
Ayakkabı, çanta, mont, kazak, pantolon sayınız her gün artmıyor mu? Farklı model farklı renkler kategorisinde ayırmıyor musunuz hepsini?
Hangimiz bunların dışında kaldık!
Her gün izlediğimiz reklamlar, internette gezinen tanıtımlar bizi tüketim çılgınlığına götürüyor.
Tam aldık deyip mutlu olmuşken yenisi çıkıyor.
Onu da alma isteğimiz oluşmuyor mu?
Tüketelim de tüketelim vay aman, dünya kimseye kalmaz.
Tüketerek mutsuzlar ordusuna dönüyoruz da haberimiz yok!..