Hava Durumu

Mutlu çiftler de aldatır mı?

Yazının Giriş Tarihi: 30.10.2017 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.10.2017 08:00

Öncelikle, bu sorunun cevabını yanıtlamadan, sadakat, sadakatsizlik ve aldatmak kavramlarının doğru tanımlanması gerekiyor. Sadakatsizlik mevcut birliktelik dışında üçüncü kişilerle yaşanan fiziksel ya da duygusal birliktelik sonucu, mevcut birlikteliğin standartlarını ve beklentilerinin çiğnenmesi anlamına geliyor. Yani iki kişi arasındaki birlikteliği tehdit edebilecek her türlü yakınlaşma diyebiliriz. Aldatma ise sadakatsizliğin sonucunda kaçınılmaz olarak ortaya çıkan eylem olarak değerlendirilebilir. Dürüstlük dışında kalan söylem ve davranışları içerir. Sadakatsizlik bir tercihtir ve bu sürecin sonunda ortaya çıkan durumda aldatmayı beraberinde getirir. Sadakat ise, en genel anlamıyla, samimi ve sağlam dostluk, içten bağlılık, "his ve duygulanımlarda sağlamlık, ihanet etmeme, hakikate uygunluk vs. anlamlarına gelmektedir.'' diyor Fransız filozof; Gabriel Marcel. Psikolojinin birçok alanında olduğu gibi burada da ölçülebilir bir değerlendirme yöntemi olmadığından yoruma açık bir konu aslında. Hal böyle olunca da, kavramların hepsi bulunduğu kültüre ve döneme göre farklılık gösterebiliyor.

1998'de sadakatsizliği, partnerinizin Facebook'ta üçüncü kişilerle yazışması şeklinde yorumlayamazdınız, ya da yalnızca cinsel birlikteliğin mi, yoksa fiziksel birliktelik durumunda mı sadakatin hasar aldığına karar vermek oldukça güç. Ancak çiftlerin sadakatsizlikleri ve sonucunda aldatmanın yaşanmasının bazı ortak sebepleri var.

İlişki içindeki kişilik değişimleri; ihanet eden kişi aslında partnerini değil kendini değiştirmek istiyor. Terapi odama eşini aldattığını itiraf ederek gelen danışanlarımın birçoğunun kronik çapkınlardan oluşmadığını söyleyebilirim. Bu kişiler aksine hayatı boyunca tek eşliliği tercih etmiş ve ihanet bariyerini geçmeden önce uzun yıllar bu ilişki paterninde birliktelik yaşayan bireylerden oluşuyor. Birçoğu, eşinin yaptığı şey yüzünden değil, psikolojik değişim ihtiyacı yüzünden ihanete başvurduğunu düşünüyor. Hal böyle olunca, "Başka bir kişi aramıyorum, kendime yeni bir benlik arıyorum" cümlesini de sıkça duyuyorum. Bunda toplumun yarattığı endüstriyel kültürün büyük ölçüde etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü bugünün dünyasında, sürekli olarak ''sizin en iyi olduğunuz'' ve ''isteklerinizin peşinden gitmeniz mesajı'' veriliyor. Bazı insanlarsa bu kimlik arayışını yeni bir ilişki bulma olarak yorumlayabiliyor.

Tekeşlilik Kavramındaki Değişim; bazı görüşler tek eşliliğin sevgi ve aşkla ilgisinin olmadığı yönünde. Günümüzde tek eşlilik ataerkil toplum erkeklerinin seçtiği kadına soy ve miras hakkının verilmesi bilinciyle şekilleniyor. Bu erkeğin bir nevi 'kendini ispatlaması ve tekim' düşüncesine işaret ediyor. Ancak ne var ki, kadınlar bu ayrıcalıklık durumundan çok daha erken sıkılmaya başlıyor ve tekeşlilik sınırları delinmeye başlıyor.

Teknolojinin Azizliği; teknolojinin bu denli hayatın içinde olması ve erişimi kolaylaştırması haliyle aldatmayı da daha kolay hale getiriyor. Üçüncü kişiyi bulurken, insanlar artık coğrafyayla sınırlı kalmıyor.  Çünkü ihanet eden kişi, internet sayesinde farklı kıtalardaki insanlara dahi duygusal ve cinsel ilişkiler geliştirebiliyor. Artık, aldatmak için evinizden ayrılmanız bile gerekmiyor ve bu, başka insanlarla yakınlık duygusu hissetmek için var olan engelleri ortadan kaldırıyor. İhanet eden birçok kişiden şunu duymanız mümkün; "Bu kişiye hiç dokunmamış olabilirim, ancak bana verdiği hayali öpücük, gerçek bir sevişmeden çok daha güçlü".

Güven Duygusu ve Heyecan Dengesi; Her insanın iki temel ihtiyacı vardır: güvenilirlik ile istikrar ihtiyacı ve macera ile gizem ihtiyacı. İlişkide birçok kişi aynı anda bu ihtiyaçları kendisine verecek kişiyi arıyor. "Bu çelişkili dürtü aslında temelde, neden uzun vadeli ilişkilerde tutkuyu sürdürmenin çok zor olduğunu açıklıyor". Zor olan ise, birlikte ve dengeli hareket etmeyi amaçlamayan bu iki ihtiyaç grubunun uzlaşmasını sağlamak.

Adrenalin; bazense insanlar yalnızca heyecan duymak istiyor. Bir ilişkiye girmek sadece seks veya sevgi ile ilgili değildir. Birçok insanın yaşadığını hissettiğini söylediği dönem, heyecanlandığı süreçlere işaret ediyor. Sadakatsizlikten kurtulma heyecanı, insanları tetikte, uyanık ve meşgul hissettirir. Bu his zamanla dayanılmaz hale gelebilir.

Dolayısıyla evet bazen mutlu çiftler de birbirini aldatabilir. Ancak bu heyecanın kalıcı olmadığını akıldan çıkarmamak gerekiyor. Sadakatsizliğin ve sonucunda aldatmanın ortaya çıktığı ilişkide mutlaka bir taraf hasar alıyor. Hatta çoğu zaman kişilerde ağır travmalara yol açabiliyor. Bu yüzden, sizi yönlendiren şeyi düşünün - size ne enerji verir, sizi ne mutlu eder ve benliğinizi gerçekleştirmenin doğru yolu nasıl bulunur? İlişkinizi ve kendinizi yeniden gözden geçirin, kendinizle ilgili boşlukları doldurmak için kalıcı yöntemler tercih edin.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.