Hava Durumu

Kronik yalnızlık

Yazının Giriş Tarihi: 20.03.2017 10:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.03.2017 10:28

Neresinden tutsak yalnızlığı, nereden başlasak? Nüfusun 80 milyona ulaştığı coğrafyada, kalabalık bu kadar yoğun hissedilirken yalnızlık neden?

Size bir danışanımla yaptığım görüşmenin aynısını aktarıyorum. İsim vermeyeceğim tabi ki, ama kendisinden yine de izin istedim paylaşmak için. Etik biz de belkemiği...

''İlgi duymuyorum hocam, hiçbir şeye ilgi duymuyorum. Anlamıyorum da, hayatımda her şey yolunda, eskiden mesela bir sürü problemim vardı. Kayınvalidemle aynı evde yaşıyorduk ve aramızda bir sürü sorun yaşardık. Şu anda ise hiçbir problemim yok kayda değer. İyi bir işim, mutlu bir ailem var. Ekonomik durumumuzda iyi. Çocuklarım özel okula gidiyorlar ve ikisi de başarılı öğrenciler. Eee sağlığımda yerinde çok şükür. Ama mutsuzum. Uzun zamandır mutsuzum ve bundan kurtulamıyorum. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlar hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamış gibiler sanki. Ben de bir eksiklik var belki de, mümkün de. Sık sık aşağılık duygusuna kapılıyorum. Onlardan uzak olmak istiyorum... Bir beş yıl uyumak istiyorum; ama izin vermezler biliyorum? Ne yapacağımı bilemiyorum.''

Paragrafın bir kısmında çoğu insanın aynı duyguları paylaştığını duyabiliyorum. En azından kendi sosyal çevremden sürekli duyduğum yakınmalara çok benzer noktalar mevcut. Peki, her şey bu kadar yolunda giderken, somut gerçekler hayatında mevcutken neden yalnızlık bu kadar hissediliyor?

Çünkü yapmak isteyip de yetişemediğimiz çok fazla şeyle dolup taştı Dünya. Geç olmadan kurulması gereken düzenli hayat, eee tabi beraberinde ideal eş, mutlu aile tablosu, iyi bir kariyer var. Bunların yanında izlenecek tonla film, okunacak kitaplar, görülecek güzel yerler var. Ama kötü haber, kesenizde ortalama 70 senelik bir hayat var. Ve bu rakam bir yeni doğan için geçerli.

Tüketim çılgınlığı, elektronik cihazlara olan bağımlılık, Çin malı sevgililer günü hediyeleri, pamuk ipliğine bağlı arkadaşlıklar, ıssız adamlar, evliliği kurtarmak için Dünya'ya getirilen çocuk, kendine büyük önem atfetme!  1 hafta tatil yapmak için 1 sene çalışan mavi, beyaz, pembe, kırmızı bilumum renkli yaka çalışanları, yatan maaşlarını o bankadan o bankaya gönderen ay sonu zedeler ve filtre kahvesini içmeden güne başlayamayan plaza insanları. Yarısı içilmiş kahveleri çöpte gördüğünüz zaman olayın samimiyeti değişiyor haliyle.

İnsanların hepsi soru işaretleriyle dolaşıyor beyninde, mütemadiyen aslında olmayan bir şeyin arayışı. Aramayı daraltınca, böyle bir sonuç bulunamadı! Bedenlerin 1/3 ü suysa geri kalanı depresyon.

Prof. Dr. Yankı Yazgan'ın bir ifadesi vardı, 'Ya Mutluysak ve bilmiyorsak?' Herkes aslında var olmayan bir mutluluk algısının peşinde. Bulamayınca ise umutsuzluğa kapılıyor. Sonuç olarak da toplumun istediği kişilikleri ruhuna monte ediyor. Aslında olmadıkları yapay ruhlara dönüşüyor.

MODERN HAYATLAR, SUNİ MUTLULUKLAR

Kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğunun farkında değil. Aslında olduğu kişinin ortaya çıkmasından korkuyor. Eğer kendi ile baş başa kalırsa ne kadar küçük ve savunmasız olduğunu görmek oldukça zorluyor. Korkular, utançlar, pişmanlıklar, acizliklerle yüz yüze gelmek mutlu etmiyor. Çünkü modern insan rahat etmek ister. Yüzeysel mutluluklarıyla, AVM lerde hamburger yiyerek ya da son çıkan akıllı telefona sahip olarak suni mutluluk savunmalarını hazırlar.

Modayı bir kenara bırakıp aslında neyi giymekten gerçekten hoşlandığınızı düşündünüz mü? Ya da enteresan giyim tarzı yüzünden farklılaştırdığınız diğerlerini. Yalnızlık bu kadar yoğun hissedilirken diğerlerini ötekileştirmek neden peki?

Herkes aynı hayalin peşinde, eğer lambadan çıkan cin gerçek olsaydı muhtemelen sahil şeridini kapatmıştı. 'Buraların hepsine birer küçük ev yapalım, yanlarına da birer hobi bahçesi olsun, domates falan eksinler. Bizim kronik yalnızlar seviyor bahçe işi ile uğraşmayı'.  Cin Modern insanın yoğun mutsuzluk hissine engel olmak ve yalnızlıktan kurtulmak için piyangodan çıkan paraya ya da sahil kasabasındaki şirin eve ihtiyacı yok. Olmayan bir mutluluğu yakalamaya çalışmaktan vazgeçerek etrafına ve doğasına dönerek bunu çok kısa sürede gerçekleştirebilir. Yağmurdan sonra gelen toprak kokusu, sımsıcak kahkahalar, aile ile yenilen akşam yemeği...

Bazen fark etmediğiniz gerçek mutluluklar olabilir.

Belki de ihtiyacınız olan tek şey fark etmektir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.