Aşk mı, bağlılık mı?

'Aşk, insanın kendisindeki eksiklikleri başkasında tamamlama arzusudur.' (Schopenhaude)

Etrafınızda sürekli yeni romantik ilişkiler kuran, ve her defasında aşık olan kişilere mutlaka rastlamışsınızdır. 'Bu sefer çok farklı' gibi sözleri aynı kişiden defalarca duydunuz.

Peki, her defasında hissedilen bu yoğun duyguların aşk olup olmadığı konusunda emin olunabilir mi? Hissedilen duygu bağlanma arzusu ya da yalnız kalma korkusu olabilir mi?

Sahip olduğumuz teknoloji bize, aşkın gerçekliğini saptamak için gerekli bir ölçüm yöntemi ya da kan örneği ile tespit edilebilecek doğru sonuç erişimi sağlamıyor. Bu nedenle şuan ki partnerinizle yaşadığınız şeyin aşk mı yoksa vücut spreyinde maskelenmiş yalnızlık olup olmadığını söylemek çok mümkün değil. Ancak kendi ilişki motiflerinizden emin değilseniz, aşk ve bağlanma arasındaki bakış açınızı değiştirerek, farkındalığınıza yönelik ilk adımı atabilirsiniz,

Aşk, tutkudur, bağlanma ise ilgisizdir. Kişi aşık olduğunda ilk evrede vücudundaki serotonin seviyesi düşük, kortizol seviyesi ise yüksek olur. Buda onun duygu durumunun çok çabuk değişebilen ve çabuk sinirlenebilen bir halde olmasına sebep olur. Bağlanma da ise toleransınız çok daha yüksektir, duygularınız o ateşin yakınından bile geçmez.

Aşk öznesizliktir, bağlanma ise benmerkezcidir. Aşık olduğunuzda partnerinizin istekleri her zaman önceliklidir. Yaptığınız hemen hemen her şey o ve onun mutluluğu içindir. Bağlanmada ise, partnerinizden beklentiniz, orada sizin için birinin bulunması ve size bir şekilde fayda sağlamasıdır.

Aşk özgürlüktür, bağlanma ise sahip olmaktır. Aşık olan kişinin sevgiyi hissetmesi için partneriyle sürekli bir arada olması gerekmez. Onu özgür bırakır ve arada ne kadar mesafe olursa olsun, karşısındaki kişiye güvenecek kadar sever. Bağlanmada ise, kişi yalnız partneriyle birlikte olduğu zaman kendini tamamlanmış hisseder. Fiziksel olarak, ayrı kaldığı zamanlarda devamlı nerede ve kiminle olduğu konusunda kaygı duyar.

Aşk içindeki çiftler birbirlerini güçlendirir, Bağlanma ise taraf tutar. Gerçek aşkı hissetmek sizi yeni zirvelere taşımak için kanatlar verir. Size yenilenmiş enerji ve özgürlük duygusu verir. Hayallerinizi partnerinizle paylaşır ve eşit destekle onların hayallerine ortak olurusunuz. Bağlanma ilişkisinde devamlı bir güç mücadelesi vardır. Kişi asla terk edilmemek ve kendini güvence altına almak için tek taraflı kararlar verir.

Aşk mı bağlanmak mı? Mutluluğun formülünün hangisinde olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak kişinin aslında sahip olmadığı bir mutluluğu, romantik ilişki kurarak yakalamaya çabalamasının, olası bir bağımlı ilişki kurma potansiyeli oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle, bir ilişkiye başlamadan önce, bireyin kendini iyi tanıması, hayattan ve ilişkiden beklentilerini doğru değerlendirmesi, eş seçiminde sağlıklı sonuç elde etmek için en garanti yol olacaktır.

Sosyal kültürün ve medyanın size önerdiği uzun boylu, esmer, karizmatik ve iyi kariyere sahip olan mükemmel eş profilini, sevgililer gününde Facebook'ta karşınıza çıkan pahalı hediye paylaşımlarını ve arkadaşınızın çok özendiğiniz tropikal adadaki balayı hikayelerini bir kenara bırakın. Çünkü hiç biri gerçek değil.

Kendi gerçek beklentilerinize ve hikayenize odaklanın...

Belki de bu yüzden yanı başınızdaki gerçek mutlulukları erteliyor olabilirsiniz...