Sokağı yazmak, sokak güzeldir... Nasıl istersen öyle yaşa sokakta!

Sokaklar seçimlerle farklı bir renklilik kazanacak. Ancak sokak her zaman çok renklidir... Sokakta her şeyi bulabilir veya görebilirsiniz.

Gah hüznü, gah sevinci görür ya da yaşarız.

Sokağı yaşamak lazım.  Oturduğumuz koltuklardan kalkıp sokağa çıktığımızda EGO'larımızın ne kadar boş ve gereksiz olduğunu anlarız.

Oturduğumuz yerleri terkedip sokakta yaşamalıyız. Cidden bu isteğim gerçektir.

Ne güzeldir;sokağı paylaştığın insanlarla hiçbir beklentimiz olmadan aynı yerde yürümek ve aynı havayı solumak.

Dün Cumhuriyet Caddesi'nde yürüdüm... Aradığım yoktu, ama her şey vardı... Bazen devasa alışveriş merkezine giderim, bir ihtiyaç için, şayet aradığım yoksa hiçbir şey yoktur diye düşünürüm. Dün aradığım yoktu. Birçok güzellik vardı. Cumhuriyet Caddesi, Bursa'nın sembol yerlerindendir. Boydan boya yürüdüm, geçmişi yâd ederek.

Oturduğumuz koltuklardan kakıp sokağa çıktığım zaman kendimi özgür ve mutlu hissediyorum. Oysa çevremde birçok insan sokaktan korkar oldu... Hep olumsuzluklar, kavga, şiddet, bağrışma, kaçışma. Bunlar var tabii. Bunlar zaten hayatın içinde var. Tüm bunlar insanla var. Her şeyin içinden insanı çek, geriye ne kalır bilmem.

Olumsuzluklar yaşanıyor diye sokaktan çoluk çocuğunu uzak tutanlar bilmiyorlar mı; hayatın ilk edinimlerini veya kaybedişlerini sokakta yaşarlar. Sokak, beklide ilk mektep. Anne , babamız ve ailemizin dışında. Sokağa attığımız ilk adım çok şey ifade eder.

En zor iştir bir gazeteci için sokağı yazmak.

Egonuzu bir tarafa bırakıp, salt sokağı yaşamaya çıkmış insanı aradım. Bulamadığım neydi diye soran meraklısına belirtmiş olayım...

BULDUKLARIM...KÖPEK VE MÜZİK

Sokak müzisyenleri hayatımızın bir parçası oldu. Yaşadığınız yoğun baskıların ardından bir anda, sizin beğendiğiniz bir tını aldıysanız mutlu olmamanız mümkün değil. Sokağın önemli ve olmazsa olmazlarından sokak müzisyenleri. Ne güzeldir sevdiğiniz bir şarkı veya türküye kısık sesle eşlik etmek.

'Selvi boylum al yazmalım', 'Ben yoruldum hayat' ya da 'Gönül dağı'... Ya da Veysel 'den bir deyişle rahatlamak... Yaşadım ve mutlu oldum. Müzisyen beklediğim pozisyonu aldı, elektro gitarının tellerine vurdukça köpek tepkisiz kalmadı, eşlik etti. Vurmalı çalgının sesi azaldığında köpek gitara kendi sesiyle tepki verdi, öyle içten ve öylesi hayranlıkla müzisyene bakarak.

BABA VE ÇOCUKLAR ...

Demokrasi ve Özgürlük Meydanı (Fomara) bir başka sembolü güzel Bursa'mızın güvercin besleyen çocukların; saf, berrak ve duru temizliğini yaşamak.

Mutluluğun resmini çekme şansını yakaladım. Bir karşılık varsa o da; güvercinlerin çocukların verdiği yemlere gösterdikleri tepkiydi.

Çocuklar büyüdüklerinde öğrenecekleri belki de ilk demelerden "güvercini beslersin aşağı iner yemi yer yukarı çıkar tepene pisler"... Onları seyrederken alanda bulunan çınar ağacına tünemiş bir güvercinin pislemesi montuma geldi, tam ben o demeyi düşünürken. Montumu kirlenmiş hissetmedim...

Meydan her zaman ki gibi yine canlı ve hareketli.

SİYASETİN MEYDANI

Seçim arifesindeyiz. Bu meydan yine mitinglerle siyasi şovlara ev sahipliği yapacak.

Sokağı, burayı, bu alanı belkide sadece o miting nedeniyle seçim - seçmen buluşmasında görecek adaylarla tanışmış olacağız...

Kim bilir, aday adayı olmuş kentin kentliliğin en önemli yerlerini belki de seçimden seçime yaşayan birçok insan tanıyacağız.

Beklenti; meydana çıkacak adayların sokaktaki mutluluğu veya sıkıntıyı yaşamamış birilerinin olmamasıdır.

Sokak; kendisini tanıyan insanları sever ve kucaklar.

Bizden söylemesi.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ALİ YILMAZ :  PROJELERİ VATANDAŞLA BERABER YAPIP YÜRÜTECEĞİZ

AK Parti Osmangazi Belediye Başkan Aday Adayı Ali Yılmaz ile adaylığını, neler yapacağını, projelerini uzun uzadıya dinledim. Açık söylemek gerekirse beklendiğimin üstünde bir performans gördüm. 

"Vatandaş kendisine dokunulmasını istiyor. Bu dokunma sadece selamla kalmamalı" diye söze bir girdi soru sormayı yetiştiremedik. Maşallah kentle ilgili bir hayli atak... Bu seçimin yerel bir seçim olmasına rağmen birçok açıdan final bir seçim olduğunun bilincinde.

Yılmaz'ın,  "Vatandaşa selam vermeyi ihmal ettiğinde seni anlamaz, bütçem yoktu, sana o yüzden selam veremedim diyemezsin" ifadeleri popülist bir vatandaş yaklaşımı olmadığını gösteriyor. Ancak Ali Başkan daha önce AK Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı döneminde de bunu çok iyi uygulamıştı. Umarız belediye başkanı adaylığı gerçekleşip başkan da seçilirse bu alışkanlığını devam ettirir. 

Ali Yılmaz'ı Bursa ve özellikle Osmangazi Belediyeciliği konusunda çok donanımlı gördüm. Vatandaşa dokunma Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belediyecilik anlayışının temel felsefesini oluşturmuştu. Yerel başkanlarımızda geçen dönemlerde bunu pek göremedik. Şimdi adaylar bu tür belediyeciliği ön plana çıkarır oldular. Eğer bazı gerçekler ciddiye alınmazsa bu seçim çok zor geçer. Ali Yılmaz, üstüne basa basa tüm sorularımızı evire çevire vatandaş belediyeciliğine getirerek cevap verdi. "Tüm projelerimize vatandaşı ortak edeceğiz, masada oturan değil halkın arasında projeleri geliştirip gerçekleştireceğiz" cevaplarının takipçisi olacağımızı bilmesini isteriz.

 Ali Yılmaz'ın çok özel projeleri olduğunu da belirtelim. Eğer adaylığı gerçekleşirse bu projelerini uzun uzun tartışıp yazacağımız ortamlar olacaktır.

 Bakalım... Bekleyip göreceğiz.