Dünyayı vesayetine alma savaşı!

ABD'de Trump dönemi tam anlamıyla dünyayı vesayet altına alma savaşı şekline dönüştü. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile petrolü avucunun içine alan ABD, Yemen'de milyonlarca masum insanı katlederken Yahudi üretimi silahları, savunmasız ve kimsesiz Yemen üzerinde denedi. Ancak, bu bir deneme idi ve sadece yeni üretilmiş silahların gücünü görme alanıydı. Şimdi bu silahları üreten Yahudi sermayesinin güçlenmesi için silahların uzun zaman içinde tüketilmesi gerekir ki, geliştirilerek üretilen silahların karşılıklı savaşla tüketilmesi lazım. Bunun için Rusya ile savaş göze alınamazdı, önce Kuzey Kore ile dalaşa tutuşuldu. Çok büyük sonuçları olabileceği kanaatiyle kendi kamuoyunu ikna edemedi ve oradaki savaş suya düştü. Okyanusa gömüldü. En uygun İran ile yapılacak savaş olurdu. Çünkü nispeten daha uygun bir ortam. Kuzey Kore gibi çok kapalı bir ortam değil, Kuzey Kore'nin ne ölçüde silahları var tam anlamıyla bilinmiyor. En iyi bilinen ortama yönelmek daha doğru olurdu. Bunun için de İran'la savaşmak hem daha uzun sürebilir ve böylece stoklar tüketilerek silah tüccarlarının silahlar gelirleri İsrail'e yeni kaynak olarak aktarılırdı.

Şimdi, bu oyunu oynamaya yeltenen ABD, aslında İsrail'in elindeki eskimeye yüz tutan silahları yenilemek istiyor.

ABD, Yahudi sermayenin yeni üretim silahlarını İsrail'e maddi yük getirmeden Suudi, BAE ve Ortadoğu'ya satarak; elde edilecek gelirle İsrail'in silahlarını yenilemek amacını gerçekleştirecektir.

Dünya silah üretimini elinde bulunduran Yahudi sermayenin, her on yılda bir büyük savaş çıkarması gerekiyor.

Diğer yandan, sadece mazlumlara karşı güç gösterebilen NATO'nun elindeki füze sistemini de kendi üretimi füzeleri yine yeniden satmak amaçlı baskılarını, Türkiye üzerinden yürütmek niyeti tam anlamıyla Avrupa Birliği'ne bir gözdağıdır.

S-400 konusunda Türkiye'ye yapılan baskıların altında aslında Avrupa Birliği'ne verilecek korkuyla NATO üzerinden uzun süredir ekonomik desteği kendi lehine çevirme çabalarının karşılığıdır.

NATO'nun maddi yükünün ABD için çok fazla olduğunu Başkan seçildiğinden bu yana her fırsatta dile getiren Trump'ın, Avrupa Birliği'ne, NATO için harcamaları arttırma baskısı sonuç vermemişti.  Türkiye'nin alımını gerçekleştirdiği S-400 füze geriliminin geliri olarak Avrupa'ya yeni kendi üretimi füzeleri satarak amacını gerçekleştirmiş olacaktır.

Diğer taraftan, kendi iç piyasasında üretimi tamamen Çin'e teslim etmiş olmasının karşılığında da ekonomik savaş başlatarak bütün dünya ekonomisinin iplerini tamamen ele geçirmenin yeni boyutunu devreye sokmuş oldu.

"Türkiye'nin dünya üzerine tek bir ekseni vardır o da kendi eksenidir."

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA VE GENÇLİK SPOR BAYRAMI

100. YILI KAYNAŞMA

Birkaç seçim dönemidir yaşadığımız toplumsal geriliminin siyasi kaynaklı olması hepimiz üzerinde ciddi bir olumsuz etki bırakmış, toplumsal moral bozukluğu açısından ülkenin tamamının dengesi sallanmıştı.

19 Mayıs'ta gösterilen milli birlik duruşu, toplumun tüm kesimini kucaklamış oldu. Söz konusu milli menfaatler olunca her zaman aklıselim galip gelmiştir. Türkiye, mili dava olunca ulusal olarak nasıl kenetlendiğini bir kez daha göstermiş oldu.

Bu fotoğrafları verenleri toplumun önderleri olduklarının ruhunun aslında sürekli yüreklerinde taşıdıklarını görmüş olduk.

Seçim geriliminin bir "kazanma" mücadelesi olduğunu topluma kabul ettirme çabasının ötesine taşınmamasının göstergesidir.

Hepimizin özlediğidir bu tablo!

Germeyin bizi artık!

Şiiri 19 Mayıs

Yad

Eyleyelim

Hatırasını

Ecdadın

Bir

Mucizeyle İstanbul alan

Bir

İradeyle ülke kurtaran

Prof. Dr. İbrahim DELİCE

BURSASPOR ORTAK DEĞERİMİZDİR!

Bursaspor, eğer Göztepe maçını kazanmış olsaydı; kümede kalma şansını bu haftaya taşımış olacaktı. Kümede kalma şansı daha fazla olacaktı. Ancak son haftaya şansını mucizelere bırakmış olarak giriyor.

Düştü demeye dilim varmıyor, "şampiyon takımdan" küme düşen takım yaratmak nasıl becerildi?

Bu sorunun cevabının tüm Bursa aramalıdır.

Bursa'nın önderleri tez zamanda bir araya gelmeli Bursaspor için yeni bir dünya düşünmeliler. Ajax, örneği ele alınabilir. 80'li yılara damga vuran Ajax, sonra ciddi bir düşüş yaşamış yaklaşık 15 yıl toparlanma evresi yaşarken, günümüzde Şampiyonlar Ligi finalini şans eseri kaçırmış oldu. Geçtiğimiz hafta şehir olarak gösterdiğimiz birliktelik örneğine bundan sonra daha çok ihtiyacımız var.

Haydi Bursa, Bursa için yeniden!

Asla vazgeçme!