Hava Durumu

Belediyecilikte en zor alan: Yıldırım

Yazının Giriş Tarihi: 14.06.2019 07:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.06.2019 07:02

Bursa merkez ilçeleri içerisinde şehircilik açısından en şanssız ilçe mutlak Yıldırım'dır.

Kentleşmenin en kontrolsüz olduğu, yapılaşmanın Bursa standartlarının ötesinde bir halde yapıldığı bir gerçek.

Yıldırım, şehrin doğusu olması nedeniyle midir, yoksa başka bir etken var mıdır, bu konuda bir çalışma yapılmışmıdır, bilemiyorum. Ama ülkenin doğusundan en fazla göç alan ilçemiz Yıldırım'dır.

Doğal olarak da ekonomik yaptırımlar göz önüne alınırsa, Yıldırım'a gelip yerleşen kardeşlerimiz diğer ilçelerimize oranla nispeten daha az masrafla yerleşmeyi hedeflemişlerdir.

Şehircilik bakımından yılların bikrimi sorunlar ve çarpıklıklar halen daha Yıldırım'da en büyük sorunların başında geliyor.

Alt yapı, kentsel dönüşüm, günümüz koşullarına uygun sosyal yaşam alanları Yıldırım'ın elzem sorunları.

Hafta içinde Yıldırım Belediye Başkanı'na gazete olarak ziyarette bulunduk.

Başkan Oktay Yılmaz'la uzun uzun Yıldırım'ın son durumunu konuşma fırsatımız oldu.

Belediyecilik, sosyal yaşamın günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi çalışmalarının hedeflendiği  bir çalışma alanına doğru evrelendi.

Sosyal yaşamı günümüz koşullarına taşıyabilmek için de tabi ki; çarpık kentleşmeyi kaldırmak, alt yapıyı sorunsuz hale getirmek ön koşul. Bunun için Yıldırım, elli yıldır yaşanan sıkıntıların ceremesini çekiyor. Bir anda son birkaç yılda birikmiş sorun değil yani. Kentliyi, Yıldırımlıyı Yıldırım'da yaşatmak lazım.

Özellikle genç nüfus, sosyal hayatını yaşamak için kentin daha başka ilçelerine yönelmemeli. Sosyal hayatın gereklerini kendi yaşadığı ortamın mekanlarında yerine getirmeli.

Başkan Oktay Yılmaz da bunun bilincinde.

Ancak bu konuda ciddi açmazları var.

Öyle, birkaç yılda ha deyince altından kalkılabilecek sorunlar değil bunlar.

Kentsel dönüşüm deyince, orada yaşayanların katkısı olmadan sadece belediyecilikle bunu aşamazsınız. Bunun için yöre halkının katkısı şart. Ancak Yıldırım'daki halkın ekonomik yapısı da belli. Diğer ilçelere göre daha az katkı verebilirler. Bu demektir ki; devlet diğer yerlere göre daha fazla katkı koymalıdır.

Bu konuda Yıldırım için "pozitif ayrımcılık" düşünülebilir.

Gerçekler ortada.

Başka bir gerçek daha var ki; şehrin doğu yakasındaki sanayicilerimizin, burada kazandıklarının şehrin batı yakasında değerlendirmemeliler.

Doğu'da kazandıklarını Batı'da harcama eğilimleri yerine, kazandıkları muhitin görünümüne harcamalılar.

Bana göre bu konuda devlet olarak bir yaptırım uygulanmalıdır.

Doğu'daki ciddi sanayi kuruluşları, kazançlarının önemli bir kısmını Doğu'da harcamazlarsa o yörenin gelişime katkı sağlamamış olurlar.

Çok düz mantıkla bakıldığında kısaca böyle olmalıdır...

Bu konuda da mutlaka çok büyük açmazlar karşınıza çıkabilir. O zaman da devletin gücü ve yaptırımı kendini göstermelidir.

Yıldırım'ın kentlilik sorunu diğer ilçelerimizin çok çok üzerinde.

Bunu biliyoruz da, bu konuda Bursa bir bütün, batısı doğusu ile bir bütün. Batı yakasının refahının doğu yakasına taşıyamazsak; bir toplu taşıma aracıyla çok kısa bir sürede insanlarımız birine ulaşırlar. Ve gerçeklerle yüz yüze kalırız... Doğu yakamızdaki insanlarımızın yaşam koşullarına katkı bütün kentin derdi olmalıdır. Doğudaki insanımızın da batıdaki insanlarımız kadar her şeye sahip olma haklarına katkı koymalıyız.

Oktay Yılmaz Başkan'ın açmazlarını görüp Yıldırım'ın dertlerine her beraber omuzlamalıyız. Tabii ki; Yıldırımlı kardeşlerimiz de taşın altına ellerini sokmalılar.

Fedakârlık bir yere kadar... Sadece karşıdan olmamalı.

BELEDİYENİN BORÇLARI...

Ben hep söylüyorum; Belediyecilik hizmet makamıdır. Hizmetlerde sadece harcamayla yapılır. Borç almadan, para bulamazsınız. Borçsuz belediyecilik günümüz belediyeciliğinde biraz mümkün değil gibi... Hizmet vereceksen borçlanacaksın, ancak karşılığında kaynak yaratmak koşuluyla.

Ayağını yorganına göre uzatmak lazım. Belediyelerde de en büyük sorun israf. İsrafın kaynağına inip ciddi önlemler alınmalıdır.

Kaynakların sonu belli.  Ucu belli, ebadı belli.

Özellikle çalıştırılan eleman sayıları konusunda akademik çalışmalar yapılmalıdır.

Hangi iş kolunda, hangi işi kaç elemanla yaparsın?

Bunun fizbilite çalışması akademik çalışmalarla uzmanlarca ortaya konulup ona göre istihdamı sağlanmalıdır.

Hemen söyleyeyim; gittiğim belediyelerin özel kalemlerinde gereğinden fazla çalışan var. Özel kalemler, hizmet üreten alanlar değildir ki bu kadar insan çalıştırılıyor!

Özel kalem dediğiniz yer, karşılama uğralama alanının ötesine geçilememiş birimlerdir.

Almanya'da 30 bin nüfuslu BadMergentaim diye bir kasabaya gittim. Belediyeye uğradım. Girişte müracaattaki kişi ikinci kattaki Başkan'ın sekreterliğini de yapıyordu.  Diyeceksiniz ki Yıldırım 600-700 bin nüfuslu bir ilçe... De, o kadar çalışanın ne iş takip ettiğini birisi bana izah etsin bakalım.

Çok üzgünüm, Yıldırım Belediye Başkanı'nı görüşme için beklerken; o bekleme alanının "arabesk" görüntüsünü de kaldıramadım. Hiçbir masraf yapılmadan o alanın o karmaşık görüntüsü düzenlenebilir. İnsanın üstüne üstüne geliyor!

Sahip olduğunun kültürüne de sahip olmak gerekmez mi?

Hemen söylemeliyim; Başkan'ı daha rahatlamış buldum. İlk birkaç aylık tedirginliği atmış, sorunların üstesinden gelebilecek yaklaşım içerisinde gördüm.

Eski bir Yıldırımlı olarak umutlandım.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.