Hava Durumu

Aman ha!

Yazının Giriş Tarihi: 03.07.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.07.2019 07:30

Yaz geldi.

Ulus olarak mangalcılığı çok severiz. Ne yalan söyleyeyim iyi bir mangalcı sayılırım.

Ancak her yıl olduğu gibi mangal sezonu ile yine korkularımız da başladı. Her yıl insan hatası kaynaklı binlerce dönüm ormanlarımız yangınlar nedeniyle kül oluyor.

Kül olan ormanlarımız değil ciğerlerimizdir. Belki bu konuda şimdiye kadar binlerce, belki de milyonlarca uyarıya muhatap olunmasına rağmen yine de hüzünle, gözyaşları ile orman yangınlarına şahit oluyoruz.

"Orman yangınlarına müdahale konusunda özellikle ilk 5 dakika içerisinde fark edilmeyen ve 15-20 dakikada müdahale edilemeyen yangınlar geniş alanlara sıçrayarak kontrolü güç hale gelmektedir. Sistem ile orman yangınlarının henüz başlangıç aşamasında tespiti ve yangınla mücadele ekiplerinin bilgilendirilmesinin ardından yangına acil müdahalesi ve yangının ilerlemesinin önüne geçilmesi mümkün kılınmaktadır. Tüm Türkiye'deki ormanlardan öncelikle milli parklar gibi değerli arazilerin, gözetleme kulelerinin takip edemediği kör noktalardaki ormanların, mesire alanlarının yakından izlenmesi" her vatandaş olarak hepimizin milli görevidir.

HAYATIMDAKİ EN ÖNEMLİ ACILARDAN BİRİ...

Türkiye'nin en önemli ve değerli ormanları Bursa'mızda bulunmaktadır. 90'lı yıllarda Orhaneli yangını günlerce sürmüştü.

O zaman söndürme çalışmalarında yaşadığım tehlike ve akıttığım gözyaşım, bu yazıyı yazarken gözümün önüne geldi.

Gözyaşım kendiliğinden akmaya başladı.

Her yolum düştüğünde o alanda durur ve hüzünle, bugün halen daha o yangının izlerini taşıyan ağaçlara bakar ve ağlarım.

Rahmetli ağabeyim, elim bir kazada geçtiğimiz yıl kaybettiğim, mesai arkadaşım, dostum Dr. Abdi Gazioğlu ile yaşadığımız o yangın hayatımın en acı günlerindendi.

Abdi Ağabey ile elimizde su kovası ile kendi çabamızla yangın ekiplerine yardım ediyorduk. Ayağımız kaydı bir anda alevlerin üzerine düşmüştüm. Abdi Ağabey elimden tutup çekip almıştı.

Ne büyük acı yaşamıştım!

Çağlayan Köy'deki yangında da çok acı çekmiştim. Çok üzülmüştüm.

Ancak, tüm yaşadığım bu acı ve elem neyi geri getirdi ki?

Yanan binlerce hektar alan, ormanı geri getirdi mi?

Kocaman bir "hayır!"...

Bu konuda hepimizin üzerine büyük bir görev düşmektedir.

Hepimizin öncelikle vatan görevimizdir; bu konuda çok hassas davranmak!

Anlık zevkler uğruna bir anlık dalgınlık ile "vatan hainliğine" neden olunmamalıdır.

Türkiye'de 10 yıllık sürede çıkan 24 bin 264 orman yangınında, yılda ortalama 9 bin hektar alan zarar görürken, bunların yüzde 87'sinin insan kaynaklı çıktığı bildirildi.

Bu veriler Orman Bakanlığının verileridir.

Aman ha!..Yine tekrarlayalım; bir lokma lezzet uğruna ciğerlerimizi yakmayalım.

S-400 ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ İÇİN ŞARTTIR!

Türkiye'ni özellikle Arap Dünyası ülkelerinden gördüğü ihanetlere en son örnek s-400 füze sisteminde alımında oldu.

"Sarı Kovboy" yüz yüze konuşurken Türkiye'ye haksızlık yapılıyor dese bile özellikle İslam dünyasının önde gelen Amerikan Uşağı Arap ülkeleri üzerinden çeşitli entrikalara maruz kalan ülkemizi Allah Korusun.

Washington Post'ta yayınlanan yalan istatistiğine bakılırsa; Sarı Kovboy Trump, sadece bir günde söylediği yalan ortalama 23.

Bu yüzden Sarı Kovboy'a güvenilmez.

S-400 konusunda Ankara'nın tutumu takdire şayandır.

Fırıldak Sarı Kovboy, füze konusunda "siz verin yok, biz alalım yok..."önerilerine rağmen ulusal güvenliğimizi zayıflatma uğruna bize sürekli karşı çıktı.

Şimdi her şeyi inkar edip "Türkiye'ye haksızlık ediliyor"  demesine ne kadar inanabiliriz?

Dün söylediğini bugün inkar edebilir. Hatta "Türkiye'ye Haksızlık ediliyor mu demişim? Ne zaman demişim? Kime demişim? Alkollü idim öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum" diyebilir.

Arap dünyasının ihanetine rağmen ulusal güvenliğimiz korumak uğruna füze sistemini ülkemize kurmalıyız.

Bütün Arap Ülkelerine füze sistemini kuran, İsrail'i füze sistemi ile adeta bir kalkanla çeviren Amerika her nedense Türkiye'nin ulusal güvenliği söz konusu olunca şiddetle karşı çıkıyor.

Son Akdeniz krizine bakılırsa, dert S-400 değildir.

Türkiye'nin S-400 alması o kadarda enterese etmiyor Dünya'nın Patronunu... O sadece İsrail'in güvenliğini düşünüyor.

"İsrail'in generalliğini" perçinlemek istiyor. Haydut Devlet'in Ortadoğu'da tehdit edilmeden cirit atmasıdır Amerika için önemli olan.

Her ne pahasına olursa olsun füze sistemi Türkiye'nin savunması için hayati önem taşımaktadır.

Bu işten geriye dönüş yoktur.

Biz de kendimiz güvende hissetmek istiyoruz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.