Hayatın içinden: Seyyah olmak

Üniversiteye giriş ve sonrasında yoğun bir maratonun ardından başlayan çalışma hayatlarımız...

Mesleğimizle ilgili kariyer hedeflerimizin yani sıra kendimizi bulmaya, anlamaya, ifade etmeye çalıştığımız zamanlar...

Meslek hayatımızdaki ilk deneyimlerimiz sonrasında kurumsal hayatın bize sundukları...

Kendi istediklerimiz hayattan beklediklerimiz bunları dengelerken, dönemeçler, yol ayrılmaları değişime açık olan hayatlarımız...

Olasılıkların içinden seçtiklerimizle hayat yolculuğumuza devam edişimiz...

Kariyerimizde adım adım yol alırken, hobilerimiz zevk aldığımız alanlara yer açarak kendimizle olan bağı derinleştirme yolculuğumuz...

Fatma Diltemiz, Malatya doğumlu...

Tekstil Mühendisliği mezunu, kurumsal hayatı boyunca birçok ülke gezerek hayalini gerçekleştiren Fatma Hanım sonrasında genel kültür için İstanbul Üniversitesi Turizm Bölümü okudu, şuan ise Yüksek Lisansı devam etmekte...

Mühendislik okuduktan sonra kurumsal bir firmada başlayan iş hayatınız sonrasında okul hayatına geri dönüp öğrenciliği otuzlu yaşlarda tekrar deneyimleyişiniz. Fatma Hanım hoş geldiniz. Yeni insanlarla tanışmak yeni yerler keşfetmek hayatınızın bir parçası, kurumsal hayata devam ederken her fırsatı değerlendirip yurtdışı seyahatlerine yer verdiğiniz bir dönem mevcut.

İlk nereye gittiniz? Hangi deneyimlerle döndünüz? Devam etmeliyim dedirten motivasyon neydi?

Hoş buldum. Kendi kültürümüze yakın ülkelerden başladım. Bosna Hersek ve Balkan ülkeleri...

Kolay seyahat edilebilen ve vizesiz olmasının avantajını kullandım. Cesaretimi artırdığını düşünüyorum, sonrasında farklı kültürleri merak ettim ve yolculuğum başladı diyebilirim. Çalışma hayatımdaki bütün izin fırsatlarımda program yaparken yakaladım kendimi. Bir yıl içinde 13 ülke gezdim.

Kurumsal hayata veda ettiğinizde kaç ülkeyi gezmiş oldunuz? Bu ülkeleri gezdikten sonra bireysel olarak size katkıları neler oldu?

60 ülke gezdim. Özgüvenimin artığını söyleyebilirim. Kalacağım yerler, gezeceğim müzeler öncesinde araştırıp daha ekonomik olanı değerlendirip, bilinçli şekilde tercih edip, organize ettim.

Araştırma yeteneğimin geliştiğini ve iletişim kurma kabiliyetimin artığını söyleyebilirim. Ülkemi tanıtırken daha özenli olup karşımdaki insana bıraktığım izlenimde daha dikkatli davrandım. Kazanımlarımı kişisel hayatımda da uygulamaya çalıştım. Seyahat etmeyi kendime yaptığım yatırım olarak gördüm hep ve öyle yaşamayı da tercih ettim.

Deneyimlerimizin içinden geçerken öğretisini almış olduğumuz kadar, zaman geçtikçe değerine değer kattığı da oluyor. Bu yolcuklar size hangi yönlerinizi keşfettirdi?

-İnsanlarla iletişim kurmayı seviyorum. Farklı kültürlerdeki insanların değerlerini önemsediklerini anlayarak kendimi ifade etmeyi keşfettim. Kariyerimde de bu yönümü kullanarak iletişim şeklimi ileriye taşıdığımı söyleyebilirim.

Herşey yolunda giderken aksilikler de çıkıyor ansızın, bunlarla nasıl baş ettiniz?

Program yaptığım şehirde istediğim aktiviteleri bulamadığım ve yüksek fiyatlarla karşılaştığım oldu. Programımı değiştirip zamanımı nasıl değerlendirebilirim diyerek hareket ettim. Güvenlik açısından Güney Amerika kadın bir seyyah için zorlayıcı bir bölge.

Fotoğraf çekilirken bile gasp olaylarına maruz kalınabiliyor. Gezimi yönetirken vazgeçmek zorunda kaldığım yerler ya da aktiviteler oldu. Para çekme konusunda zorlandım, kartımı banka aldı bu yüzden yedek kart bulundurmak mantıklı...

Türkiye’deki bankalarla iletişim kurarak hallettim. Güvenlik açısından kredi kartı kullanmak pek mantıklı değil; bilgiler kopyalanabilir. İhtiyacım kadar parayı yanımda bulundurarak nakit para kartı ile durumu yönetmeye çalıştım.

Yemek kültürü en farklı ülke hangisiydi? Hangisinde en çok zorlandınız?

Bolivya, hijyen açısından en zorlandığım ülkeydi. Mutfak kültürünün dışında yerli halkın temizlik anlayışında da farklılıklar vardı. Yolda yürürken otobüsten atılan çöpün önünüze düştüğü, sokakların temiz olmadığı bir ortam, açıkçası zorlandım. Güney Amerika turumda uzun süreli bir seyahat olduğu için ekonomik ve hijyen açısından yemeklerimi kendim yapmayı tercih ettim, kaldığım yeri ona göre seçtim. Sebze ağırlıklı yemekler önceliğimdi. Sağlık yüzünden aksaklık yaşayabilirdim minimum seviyeye indirmek için yediklerime dikkat ettim.

Toplum; kadın seyyah olmayı nasıl karşılıyor, destekleyici ve sana garip gelen sözleri paylaşır mısın?

Ailem en büyük destekçimdi sözleriyle her yolculuğumda yanımda olduklarını hissettirdiler. Toplumumuz seyyah olmamı garipsediklerini her fırsatta dile getirdi. Toplumun standartlarının dışına çıkan yaşayışım pek hoş karşılanmadı. Ben de bunu yadırgadım diyebilirim. Avrupa ve Güney Amerika'da seyahatlerimde zorlanmadım hatta kadın olmamın avantajını bile yaşadım.

Kurumsal hayata veda ettikten sonra kız kardeşinizle 3 ay süren Güney Amerika turunuz var. Planlı olarak çıkılmış bi tur muydu?

İş hayatıma ara vermek istediğim dönemde aklımda olan Güney Amerika turunu planladım. Rotamı belirleyip daha önce o bölgeyi gezen arkadaşımdan fikir aldım. Araştırmalarımı yapıp gezeceğim bölgelerde kalacağım yerleri ve tercih ettiğim şehrin tarihi ve doğasıyla ile ilgili bilgiler edindim. Gittiğimde beğendiğim bölgelerde bir kaç gün fazla kaldığım ya da beğenmediğim yerlerde daha kısa kaldığım da oldu. O zaman ki şartların bana sunduklarıyla bir karar vermem gerekliydi iş hayatıma ara verip hayalime hayat vermek istedim. Şuan böyle bi durumda farklı karar alabilirim.

“Hiçbir şey zekayı, seyahat etmek kadar geliştiremez.” Emile Zola... Seyahat etmenin yeni yerler keşfetmenin benliğimize kimliklerimize katkıları oldukça fazla, bize yansıttıklarını davranışa geçirmek kıymetli...

Seyahatlerimizin hayatımıza ne gibi yansımaları var, siz bu soruyu düşünürken, biz de kahve arası verelim. Haftaya kaldığımız yerden devam ediyor olacağım. Size de keyifli hafta sonları diliyorum.