Hava Durumu

Değişim başlasın

Yazının Giriş Tarihi: 04.05.2024 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.05.2024 15:52

Biliyordu ki, şartlar değişince “İnsanlarda değişir”. A. Hamdi Tanpınar

Yaşadıkça değişiriz; bilgiyle değişmek mümkün olduğu kadar, deneyimlerden geçip, ruhsal olarak yaşadığımız duyguların yaralarıyla izleriyle de değişiriz.     Değişiminden kaçamadığımız bir sistemin içindeyiz ve değişmek zorundayızdır. Doğarız büyürüz bedenimiz değişir. Her sürecin her aşamanın kendine has duygusu bizdeki izleri farklı farklıdır. Her bireyin kendine ait bir plan çerçevesi, şahsına münhasırdır. Kimimiz çocuklukta bir şeyin eksikliğini yaşarken , kimimiz yetişkin olduğunda hayatında birilerinin, bir şeylerin eksikliğini yaşar. Tamda burada mücadele başlar. Bireyin olgunlaşıp kendi için adım atması mühimdir. Fark etmek gerçekten büyük idrak, fark edip hayatımıza nasıl yansıtabildiğimiz? Her bireyin her an sorması gereken bir soru. Burada da bireysel farkındalığımız, kendi yol hikâyelerimiz ortaya çıkıyor. Öncelikle kendimiz, sonra en yakınlarımız, çevremiz olumlu anlamda nasibini almış oluyor bu yolculuktan.  

Yaş aldıkça kimliklerimize farklı kimlikler ekleniyor ebeveyn oluyoruz. İş yerinde sorumlu oluyoruz. Bedenimizde büyüme durağanlaşırken hatta gerilemeye başlarken, ruhumuzu yükseltecek bizi olgunlaştırıp büyütecek hadiselerle karşılaşıyoruz. Bu hadiseler bizi farklı bilgilere yönlendirme yapabiliyor ve yapmalı da. Her insanın mizacına göre yöneldiği yöntemler,kendince baş etme yöntemleri farklı farklı. Kadim öğretiler, edebiyat, psikoloji, spiritüel ritüeller hepsinin güzellikleri farklı olsa da özünde birleştiği bir yer var; “Biz olmak ve sevgi de buluşmak”.  

 Değişelim dönüşelim iyileşelim derken, ipin ucunu kaçırmaya amacından uzaklaşmaya yatkın bir zemin olduğunu hatırlamakta fayda var. Birlikten uzaklaştıran ayrıştıran, sevgiyi, umudu vaat etmeyen  her yöntem her teknik bizi ruhsal anlamda iyileştirmez. Mükemmel olmak, her şeyi tam yapmak pirüpak olmak bunlarda mümkün değil, gölgemizin her an bizimle olduğunu düşündüğümüzde.  Kendimizi bilmek anlamak tanımak asıl olan. Kendimize ve etrafımıza baktığımızda “mükemmel”  olmak ,“hata yapmamak” için gidilen eğitimler, yapılan ritüeller.  Düşüp üzerimizin kirlenmesini bir kenara bırakın, üzerimize toz kondurmuyoruz. Halbuki kendimize katkı sağladığımız her neyse, olayların içinden çıkmak, düştüğümüzde kalkmak için  kullanmamız gerekirken, anlamsız bir yere çekiyoruz. Amacına hizmet etmek bir yana dursun “kusursuzluk aracı “ olmaya talip her yöntem.  Çocuğuna katkı sağlamak için araştıran ebeveynde aynı durumda, ritüellerini yapan bireyde. Üzgünüm hepimiz kusurluyuz. Öğrendiğimiz her bilgi bizi kusursuzluğa yaklaştırmaz, yaklaştığımız tek gerçek kendimiz ve kendi kusurumuzu fark etmemiz. Kendimizin her halini kabul ettiğimizde kendi içsel dengemizi bulmuş olacağız. Huzur mutluluk  uzaklarda değil yanı başımızda, aynaya  bakmanız yeterli olacak diyebilirim. O zaman yazarın dediği gibi şartları değiştirdiysek, “değişim başlasın.”

Sevgiyle...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.