Hava Durumu

Yeni yargı paketi ve Hz. Ali'nin zırhı!

Yazının Giriş Tarihi: 04.12.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.12.2020 07:30

"Nedense her daim başkaları sebebiyle uğradığımız zarar ve hüsranlardan bahsederiz. Sıra kendi kendimize verdiğimiz zarar ve hüsranlardan bahsetmeye geldi. Bu, bizim olgunluğumuzun başlangıcı olacaktır", diyor büyük mütefekkir Aliya Izzetbegoviç.

Maalesef İslâm dünyası, MODERN DÜNYAYA rol model olamıyor ve bunun da yegane sebebi "dış düşmanlar" değil; içteki kötü yönetim, yani bizden kaynaklanıyor. Zaman zaman basında Batılı liderler ve yöneticilerin örnek davranışları yer alır ve bizler de büyük bir hayranlıkla alkışlıyoruz. Bu örnekler, doğuyu, Batı demokrasileri hakkında hayranlığa ve takdire sevk ediyor. Halbuki halkıyla beraber oldukça sade bir hayat süren, yönetici ve devlet idarecilerin en güzel ve ilk uygulamalar asıl bizde olmuştur. Bu hususta Hz. Ali'nin valilerine yazdığı mektuplar var ve bence bütün idarecilerin, yöneticilerin el kitabı olarak okutulması gerekir.

Sözü fazla uzatmadan konuya girelim:

HZ. ÖMER'İN MAAŞI

"Hz. Ömer (ra) halife olunca, halkı toplayıp kendi maaşı konusunda istişare etti. Hz. Osman (ra) giyecek ve yiyecek ihtiyacının karşılanmasının kendisine maaş olarak yeterli olması gerektiği söyledi. Hz. Ali (ra) de kendine ve ailene yetecek kadar maaş al, dedi. Halk da bu iki görüşü beğendi. Hz. Ömer de maaşını bu şekilde belirledi. Yine bir gün Hz. Ömer günlük yemek ihtiyacının ne kadar olması gerektiği konusunda istişare etti. Hz. Ali de öğlen ve akşam yemeklerini hazineden yiyebilirsin dedi."

ALİ'NİN ZIRHI VE KADI ŞUREYH'İN ADALETİ!

 "Bir gün müminlerin emiri Hz. Ali (ra) çarşıya çıktı. Hristiyanlardan birini zırh satarken gördü, zırhı tanıdı, kendi zırhıydı. Hemen Hristiyan'a ikimiz arasındaki hükmü Kadı (hakim) verecek dedi. Hz. Ali, Kadı Şureyh'e şöyle dedi:

-Ey Şureyh! İkimiz arasında hükmünü ver.

Şureyh:  -Şikayetin nedir? Ey müminlerin emiri, dedi.

Hz. Ali, bu sattığı benim zırhımdır, dedi.

Şurey; Ey satıcı sen ne diyorsun? dedi.

Hristiyan; Müslümanların emirini yalanlamıyorum, ama zırh benim zırhımdır, dedi. Kadı Şureyh, Ali'den (ra) iki şahit istedi. Müminlerin emiri, oğlu Hasan'ı ve azatlı kölesi Kamber'i şahit gösterdi. Kadı Şureyh, Hz. Hasan'ın (ra) şahitliğini Hz. Ali'nin oğlu olduğu için kabul etmedi. Bunun üzerine halifenin zırhının kendi üzerinde kaldığını gören Hristiyan, İslam'ın hak din olduğuna kesin kanaat getirdi ve iman etti."

Bugünlerde bilhassa hukukta, yargıda ve ekonomide reform paketi konuşuluyor. Uzaktan örnek aramaya gerek yok; çözüm hakikaten tarihimizde, kültürümüzde mevcuttur. Yetkililere duyurulur. 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.