Hava Durumu

Yeni eğitim modeli! (2)

Yazının Giriş Tarihi: 18.09.2017 09:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.09.2017 09:42

Modern İlimler Osmanlı Devleti okullarına Avrupa'dan ithal edilmiştir. Aslında fizik, Kimya, fen bilimleri gibi ilimler İslam Dini esaslarına aykırı değildir.
 

İslam tarihinde birçok fizik, kimya, astronomi, matematik, mantık, cebir... vb. gibi ilimlerin âlimleri yetişmiş, batının Reform ve Rönesans'ına öncü olmuştur.

Özellikle, salt Avrupa eğitimini almış kesimlerin, bilerek yahut bilmeyerek bu ülke insanlarının birbirlerine düşman olarak yetişmeleri gayesiyle, yıllarca aydın (!) kesimlerce iddia edilen; "İslam Dini ile modern ilimlerin" arasında olduğu varsayılan "Çatışmayı, tezatı" ortadan kaldırmak zamanı gelmiştir.
 

 Din ile modern bilimin birbiriyle çatışmadığını, birbirlerini tasdik ve teyit ettiğini ispat etmek için;  fen bilimlerinde anlatılan kanunların tesadüfi olamayacağını, her kanunun bir "kanun koyucusu" olduğu gerçeğinden hareketle, "tabiat ve fizik kanunlarının da",  bir kanun koyucu tarafından konulduğunu, bunun da "Allah" olduğunu, bu kanunların İslam dininde "Adetullah Kanunları" diye adlandırıldığı, okullarımızda artık tedris edilmelidir.

Bu düşüncenin "Şark eğitiminin ana temeli" olduğu ve böyle bir eğitim modelinin Anadolu topraklarında verilmesinin artık kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda durduğunu Hükümetimiz yüksek sesle ilan etmelidir. Zira bu bir hayat-memat meselesi olarak istikbalimizi ilgilendirmektedir.


Evet; laik- yobaz, ilerici-gerici, dinsiz-dindar vb. gibi sun'i çatışmaların ve kavgaların önüne geçmek devletin ana görevidir. Çünkü bütün bu çatışmaların temelinde Batıdan aldığımız ve hiçbir süzgece tabi tutulmadan verilen, özellikle batı kültürünü empoze eden "Tanzimat eğitimi" yatmaktadır.


Bilhassa Anadolu halkının soğuk baktığı, resmi eğitime olan tepkisini ortadan kaldırmak için bir adım atılmalıdır.  Husussan Kürtlerin yıllarca açılan resmi mekteplerde verilen müfredat ve derslere soğuk baktığı bilinen bir gerçektir. Zira, "bu okullar çocuklarımızı dinsiz ediyorlar", sözü her Kürt babanın ağzında, bir acı bir hakikat olarak karşımızda durmaktadır.


Ayrıca, bin yıllık bu kadim topraklar üzerinde oynanan oyunları bozmanın yolu da buradan geçmektedir. Çünkü siz, bu topraklarda Kürt- Türk unsurları üzerinde oynanan fitne oyunlarını, ancak böyle bir eğitim modeli ile bozabilirsiniz. 


Bu model müfredat ile bin yıllık kültürden beslenen bir "kardeşliği" yeniden sağlam bir temel üzerinde oluşturmak, eğitimin genel amacı olmalıdır.


Aksi takdirde, Tanzimat'tan bu yana verilen ve gençleri, toplumu çatışmaya iten bir eğitimin, istikbalimiz açısından daima bir kriz ve kaos zemini oluşturacağından kimsenin şüphesi olmasın.


Fakat ne acıdır ki, eğitim müfredatına el atıldığı zaman, daima Batı ve Batının içimizdeki yandaşları tarafından, büyük bir şemata ve gürültü ile tepki konulmuş ve bu tepkiden ürken muhafazakar hükümetler de maalesef korkak ve ürkek davranmışlar, eğitim alanına fazla eğilmemişlerdir. Ancak bu zemin, ülkemizin gençliğini ve istikbalini mütemadiyen zehirlemektedir.. Bu da müstemlekeciligin farklı bir yoludur.
 
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.