Hava Durumu

Yeni bir rönesans lazım!

Yazının Giriş Tarihi: 02.12.2016 10:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.12.2016 10:20

Evet, Müslümanlar için yeni bir "Rönesans" lazımdır. Zira yüzyılları aşkın bir zamandan beri bütün bilimsel ve teknolojik buluşların altında "Hristiyanların", "gayr-ı Müslimlerin" imzası vardır. Dolayısıyla; bunun da karşılığı olarak, müreffeh ve zengin bir yaşam sürdürüyorlar. Oysa islam dünyasına baktığımızda ise, hemen hemen tamamı meskenet, fukaralık ve tedenni içinde "zilletli bir hayat" sürdürdüklerini görüyoruz. Halbuki daha yakın çağa kadar, Batı dünyası "zillet ve miskinlik içinde" iken; islam dünyası ise; müreffeh ve zenginlik içinde "terakki ve yükselişin" meyvelerini yiyordu.

Peki neden bu durum aksine döndü? Yani tedenni gayr-ı Müslimlerin; terakki de Müslümanların gereği iken, neden bu hal tersine döndü? Bu miskinlik ve cehaletten kurtulmanın zamanı gelmedi mi?

Zannediyorum ki, dünya yeni bir "Bahar" mevsimine doğru yol alıyor. Uzun kış uykusundan sonra "Müslüman Coğrafyada" da uyanışın belirtileri, "Yeni Rönesans"ın ayak izlerini görmeye başladık.

Evvelâ; Allah'ın yeryüzüne koyduğu (tekvini) kanunların umumi olduğunu, çalışanın kazandığı ve yükseldiği gerçeğini son yıllarda (Hükümetimizle) fark ettik. İşte bence en önemli olan nokta da budur. Yani dünyevi başarı kişinin dinine, inancına bakmaz; kişinin fiiline, çalışmasına ve gayretine bakar.

Tarlaya kim yeterince ve gereğince bakarsa, mahsülü ve parsayı da o toplar. Bu kişi ister Hans isterse Hasan olsun fark etmez.

O halde, konulan kanunlara ve kurallara uymak mecburiyeti, başarının anahtarıdır.

Demek ki, bu hikmet dünyasında vesilelerin, sebeplerin çarpıştığı gerçeğine dikkatimizi vermeliyiz. Müslüman olsun kâfir olsun, her kim ulaşmak istediği sonucun ön şartlarını yerine getirir, sebeplerine, vesilelerine tam riayet ederse başarı onun olacaktır.

Meselâ; Filistinliler, İsrail'e karşı taş, sopa ile mücadele verdikleri sürece karşılarında modern silahlarla, teknolojik imkânlarla donatılmış (kâfir) İsrail'e karşı kaybetmeleri mukadderdir. Zira Allah düşmana karşı silahlanın diyor. Kim bu emri yerine getiriyorsa, elbette ki, o galip gelecektir.

Hâlbuki geçmiş ecdadımızın dönemine baktığımızda, o dönemde en güçlü silahların ve teknolojik imkânların Müslümanların elinde ortaya çıktığını ve bunun sonucunda da başarı ve galibiyetin hep Müslümanlarda olduğunu görüyoruz.

Ülkemizde son yıllarda bilişim, ulaşım, sanayi, savunma ve teknolojik alanda gösterdiği çaba ve gayret, ilerde yeniden bir yükselme devrine geçeceğimizi gösteriyor. Burada ümitsizliğe kesinlikle düşmemeliyiz. Zaten, ümitsizlik bir hastalık olup, Batı tarafından Müslüman bünyeye şırınga edilmiştir.

Evet, ümitvarız ve inanıyoruz ki; şu istikbal inkılapları içinde en gür seda, Müslümanların ve İslam'ın olacaktır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.