Hava Durumu

Velev kerihel kafirun!

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2017 09:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2017 09:08

Bir önceki makalemizde, gücü, kuvveti, şevketi ve izzeti "Batılıların, Mimsiz medenilerin" yanına sığınıp da onlardan almak isteyenlere Nisa (139) Süresindeki şu ayet-i kerime: "Onlar ki, müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler. İzzeti onların yanında mı arıyorlar? Oysa muhakkak ki izzet, tamamen Allah'a aittir"  ile cevap vermiştik.

Evet, ayet gücün ancak Allah'ın yanında ve indinde olduğunu söylüyor. Bilhassa bu memleketimizde yaşayanlar, son on, on beş yıldır bu ayetin hükmünü bizatihi yaşayarak gördüler, görüyorlar.

Müminlerin dışındakilerle birlikte hareket edenlere gelince;  2003' ten beri yokuş aşağı yuvarlandıklarını hala fark edemiyorlar. Belki bu, bir "mekr-i ilahidir", diye düşünüyorum. Yani zevale doğru adım adım gidenler, yavaş yavaş yokluğa düşenler bunun farkında bile değiller. Sanki bir sekarat  sarhoşluğu içinde, ceberrut ve tağutvari dönemleri ile beraber, bu ümmet-i mazlumenin sırtından düşüp, hak ettikleri, kubura doğru yol alıyorlar.

Siz bunların bağırıp çağırmalarına bakmayın. Yolları aşındırmalarına bakmayın. Bu bir devrin son bulduğunun belirtisi. Bu tükenmişliğin, kene gibi yapıştıkları milletin sırtından düşüşün göstergesidir. Kısacası bu çırpınışları "şeflik ve diktatörlük" döneminin bittiğinin ilanıdır. "Hazaminfadli Rabbi."

Ne diyordu mefhumu muhalifiyle ayet;  güç ve izzet müminlerin tarafındadır. Çünkü Allah mümin kullarıyla beraberdir. Allah'ın beraber oldukları kimseler, ya doğrudan ya da birçok hikmete mebni olarak dolaylı, sonuç itibarıyla daima galiptirler. Bunları Hazret-i Allah hiç mahcup eder mi?

Burada önemli nokta, sizin kimlerin yanında yer almanızdır. Bakınız Hükümet tüm eksiklerine, yanlışlarına ve hatta günahlarına rağmen; niyetinin "Hakkın, İslam'ın yanında almak, inananlara samimi hizmet etmek" olduğundan dolayı; iç ve dış bütün şer şebekeleri birleşik hareket edip hücum etmelerine rağmen, hep mağlup oldular ve hep kaybettiler.  Hedefine doğru ilerleyen, idealine doğru adım adım mesafe alan ise hep halkla beraber olan hükümet oldu.

Gördüğünüz gibi, bir tarafta her imkândan yoksun bir "Müslüman halk kitlesi". Beri tarafta ise; dünyanın zahiri bütün güç ve kudretini, silah ve fitnesini elinde tutan "Şer Komiteleri". Zahiren bu orantısız silah ve güce sahip iki kesimden, birincisinin ikincisini bir avuç suda boğması gerekmez mi? Bir çırpıda buldozer gibi ezip geçmesi gerekmez mi? Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi.

Ama heyhat! Artık talih geriye döndü. Kader hükmünü verdi. Bütün dünya bir araya gelse, kaderin imanlı, inançlı Reis'in lehinde verdiği kararı nakzedemez, çürütemez. O İlahi hüküm yerini bulacaktır. "Velev kerihelkafirun".

Kâfirler hoşlanmasalar bile.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.