Hava Durumu

Türkleri sahip oldukları askeri güçten mahrum etmek!

Yazının Giriş Tarihi: 22.11.2019 06:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.11.2019 06:53

(Zorlu Coğrafya/Allah'ın da Bir Hesabı Vardır)

Patrik Vermanos'un Rus Çarına yazdığı ve Rus General İgnatief tarafından ifşa edilen mektubun bir satırında şu ifadeler geçiyor: "TÜRKLERİ MADDETEN EZMEK VE YIKMAK GAYR-İ MÜMKÜNDÜR. ÇÜNKÜ TÜRKLERİN BU GÜCÜ; DİNE BAĞLILIKLARINDAN VE KADERE RIZA GÖSTERMELERİNDEN, AN'ANELERİNİN KUVVETİNDEN, PADİŞAHLARINA, KUMANDANLARINA, BÜYÜKLERİNE OLAN İTAAT DUYGULARINDAN GELMEKTEDİR." devamında da şunu itiraf ediyor:

"TÜRKLER ZEKİDİRLER VE KENDİLERİNİ MÜSPET YOLDA SEVK VE İDARE EDECEK REİSLERE SAHİP OLDUKLARI MÜDDETÇE DE ÇALIŞKANDIRLAR."

Bu minvalde gayet şayan-ı ibret teşhisler de bulunuyor ve Rus Çar'ına da bu kuvvetli yönlerinin, maneviyatlarının nasıl kırılacağı ile ilgili tavsiyelerde bulunuyor.

Mektubu açığa çıkaran Rus Büyükelçisi de; "BENİM OSMANLI DEVLETİ NEZDİNDE BULUNDUĞUM ESNADA BU TEŞHİSLER TAMAMEN İSABETLİ TECELLİ ETTİ", diyor (Tarih Konuşuyor. C.1,S: 69-70)

Şimdi aradan bir asır geçtikten sonra Türkler hakkında yapılan bu teşhisin ne kadar sağlam ve kesin bir hakikat olduğunu, 9 Ekim 2019'da, Suriye'de, bütün Haçlı Dünyasına karşı icra edilen,"Askeri Harekatta" bir kez daha teyit edildi: Şayet GÜÇLÜ REİSLERE VE SALABET-İ DİNİYEYE  sahip olduklarında, Türkleri maddeten yıkmak, ezmek gayr-i mümkündür.

BATIYA TAPINAN BİR NESİL

Türklerin bu özelliğini iyi teşhis eden Haçlı Zihniyeti, onu dünya hayat-ı siyasiye ve askeriyesinde korkulacak bir mevcudiyet halinden çıkarmak, hatta müstakil bir devlet olabilmekten mahrum edecek (uzun zamana sirayet eden) mel'un planlar yaptılar. Böylece Türklerin gücünün kaynağı olan manevi rabıtaları bir bir kestiler; nihayet kendi örf ve ananesini inkâr, ecdadını reddeden, geçmişini yok sayan, Batı tipi kültürü ve maarif ile yetişen, yegane referansları Batı olan bir nesil yetiştirdiler.

ALLAH'IN TUZAĞI!

Yaklaşık yüz- yüz elli yıldır, bu mahut plan bir saat gibi işledi. Fakat ne vakit ki bu tuzaklar, planlar "istiklalimize ve mevcudiyet-i İslam'a" dokundu; işte o zaman "kader" tekrar devreye girdi, İslamiyet merkezli bütün tuzaklar bertaraf edildi, mimsiz medenilerin suratlarına savruldu. Zira Cenab-ı Hak; bu dini ben indirdim, ben koruyacağım", diyor. (Hicr.9)

Binaenaleyh;"Onların bir tuzağı varsa; Allah'ın da bir tuzağı vardır; tuzak kurucuların en hayırlısı Allah'tır", (Âl-i İmrân 54) ayetinin de adeta tüm bu tuzakların"irade-i İlahiye" ile gözetlediğini, bunlara tüm tuzakları kurmaları için (tıpkı Firavun'un sihirbazları gibi) öncelik sunduğunu, mühlet verdiğini, bu arada da bu tuzakları bozmak için "içtimai bir zemin"  müheyya edildiğini de bugün Suriye Harekatı vesilesiyle daha net görüyoruz. Bu nedenle; "Haza min fadli Rabbi", diyorum.

GÜÇLÜ BAŞKAN!

Asrın başında yeni bir yapılanmaya giderken zamanın Osmanlı Sadrazamının Türk münevverlerini bu noktada uyardığını görüyoruz. Said Halim Paşa, şöyle diyor:

"Hükümetin en iyisi, en kuvvetli, en müdebbir olanı, mesalih-i ibada (halkın faydası) en iyi hizmet edenidir. Binaenaleyh cemiyet-i İslamiye' de hükümetin MUKTEDİR VE NAFİZ OLABİLMESİ için bu kudret ve nüfuzu temin eden bütün hukuk ve imtiyazatı haiz olması ve bunların BİR ŞAHISTA İCTİMA ETMİŞ BULUNMASI LAZIMDIR.  Çünkü şayet bu hukuk ve imtiyazat taksim olunarak müteferrik şahıslara yahut muhtelif siyasi heyetlere verilecek olursa, bunlar BİRBİRLERİNE KARŞI GELMEKTEN, YEK DİĞERİNİ HÜKÜMSÜZ BIRAKMAKTAN GERİ DURMAZLAR; BU İSE SURET-İ KAT'İYEDE HÜKÜMETİN ACZ VE MESKENETİNİ İNTAC EDER Kİ HER ZAMAN İÇİN VAHİM BİR FELAKET-İ İCTİMAİDİR".


Şimdi hayal ediniz; Ya başta BİR REİS değil de PARLAMENTER SİSTEM olsaydı? Ya irade, bölük pörçük, dış güçlerin oyuncağı partilerde olsaydı? Ya başta İttihatçı CHP ve koltuk değneği HDP olsaydı? Ya Rusya'da ABD'nin yanında kayıtsız şartsız dursaydı? Ya..Ya..Ya.. İşte Allah'ın da bir tuzağı vardır, ayetinin hükmü, daha iyi anlaşılıyor değil mi?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.