Hava Durumu

Türk siyaseti ve Ömer'in adil yönetim anlayışı!

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2021 07:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Bize Ömerler lazım" sözü, zannediyorum Türk siyasetinin röntgenini ortaya koymuştur.

Bir asırlık siyasi tarihimize bakarak söylüyorum:

Bu ülkenin "gelişmiş ülkeler liginde siyaset icra etmesini" ve hakiki manada demokrasi ve cumhuriyetin uygulanması, ülkenin siyasi kavgalardan kurtulması ve kalkınması için yegane reçete; başkan RTE'ın vurguladığı Ömervari bir yönetim anlayışı ile ancak sağlanır.

Emin olunuz,  "Bu Ömerleri bulduğumuzda, şu anki konumumuzdan daha ileri bir konuma geleceğiz" sözü, "muhalif/muvafık" her insanımızın hemfikir  olduğu bir husustur. Erdoğan'ın, "Her valimiz, kendi şehrinin Hz. Ömer'i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü, demir yumruğunu değil, sıcak elini, gülen yüzünü, şefkatli kollarını temsil etmelisiniz...", bir asırdır beklediğimiz bir "idare şeklidir". 

Kıymetli dostum, tecrübeli gazeteci Mustafa Gültekin'in 20 Nisan tarihli "İçinde 'Ömer' geçen bir yazı!" adlı enfes köşe yazısını okumanızı hararetle tavsiye ediyorum.

Hz. Ömer'in vali atarken, ortaya koyduğu o muhteşem prensipleri, hasletleri ve sonrasındaki o çağları birbirine bağlayan kültürümüzü, örf ve adetlerimizi, maalesef üzülerek ifade edeyim ki, tümünü yitirdik.

Şairin dediği gibi; "Bize bir nazar oldu, Cumamız Pazar oldu,
Ne olduysa hep bize azar, azar oldu".
İşte bugün sözün bittiği, yolun tıkandığı yere gelip dayandık.

Bir çok alanda dünyaya parmak ısırtan Türkiye, artık "siyaset tarzını da" değiştirmeli, gelişmiş batı tarzı siyasi bir anlayışı hâkim kılmalı ve diğer islâm ülkelerine de örneklik yapmalıdır. Bunun için genel prensipler belirlenmeli, uygulamada da katı olmalı; çuvaldızı önce kendine batıracak bir kararlı duruş sergilemelidir.

Gerçi bu, sadece iktidardan istenmemeli, buna muhalefet de ve kamuoyu da aynı tavır ve tepkiyi göstermelidir.

Meselâ, ticaret Bakanı'nın eşinin bir firması hakkında çıkan,devlet ile alışveriş haberinin ardından Ticaret Bakanının derhal görevden alınması, hükümet kanadının hanesine artı olarak geçmiş bir puandır. Aynı benzer adımları ana muhalefetten de kendi belediyelerindeki suiistimaller hakkında da atılmasını bekliyoruz.

Milletin duyduğunda, tasvip etmediği, eleştirdiği bir şeyin, sadece hukuki olması sizi kamu vicdanında berat ettirmiyor ve ettirmez de.

Bu hususta, batılı siyasilerden birçok örnek vermek mümkündür:

"İngiltere'de hem iktidar, hem de muhalefetteki milletvekillerinin şahsi harcamalarını devlete fatura ettiklerinin ortaya çıkması üzerine patlak veren skandal siyasi kurban almaya başladı. Siyasilerin prestijini dibe vurduran skandal nedeniyle 24 saat içinde iktidar kanadından 4 bakan koltuğundan oldu. İçişleri Bakanı, Toplumlar ve Yerel Yönetimler Bakanı ile 2 devlet bakanı istifalarını açıkladı. Yine de Başbakan Gordon Brown'a görevi bırakması yönünde yapılan baskılar artıyor..." (04.06.2009. Haber Türk)

Şimdi soruyorum; Batılılar mı Hz. Ömer'i yönetim işlerinde örnek alıyor? Yoksa bizimkiler mi ?

Ben de Başkan gibi, Ömervari bir adil yönetim istiyorum. Her şeyin bir ilki vardır, Ticaret Bakanı'nın görevden alınması, yeni ve adil bir yönetim dönemi için bir siftah/bismillah olsun.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.