Hava Durumu

Tek Parti Şeflik Dönemi'nin icraatları!

Yazının Giriş Tarihi: 16.11.2018 08:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.11.2018 08:30

Ezan tartışmasıyla kamuoyunun gündemine oturan CHP, ister istemez bizi, mutlak hâkim olduğu baskıcı ve ceberut yıllarına götürdü. Şimdi bazı CHP severler bizi taraf tutmakla ittiham edebilirler. Lakin biz belgelerini ortaya koyalım ki, söylediklerimizin işkembe-i kübradan olmadığı anlaşılsın.

" Sene 1944. Yol olmadığı için kasabaya otobüs işlemez. Tahlil laboratuvarlarının hatta bir mikroskopun adı bile duyulmamış. Kanlarımız alınıp, hayvan sırtında Konya'ya tahlile gönderilir. Cevap bir ay sonra gelir." (Çınarlı, Mehmet/ sh.69).Ateşli hastalıklar halk için tam bir karabasandı. Anne ve babalar çaresizlik içinde hocalara başvuruyor, ateşli hastalıkların tedavisini onlardan bekliyorlardı. Halk her türlü zorluğu aşıp doktora ulaştığında ise,  tedavi masrafları  için koyununu keçisini satmak zorunda kalıyordu." ( Atalay, Sırrı,/ sh.84)

KOYUN 50 KURUŞ, ŞEKER 60 KURUŞ!

Ha şunu da hatırlatmış olalım... Devlet eliyle 18 kuruşa ithal edilen şeker halka 60 kuruşa satılıyordu. Bir koyunun 50 kuruş olduğu ülkede tabii olarak halk şekersiz hayat sürmekte. Yoksul halkın şeker bir yana ana tüketim maddesi olan ekmeği dahi yeterince bulamadığı resmi kayıtlara geçiyordu. ( Başkaya. Fikret Doç.Dr.,/ sh.165)

"Köylerde çalışacak insan kalmamıştı. Oğullar askerdeydi. Gaz, tuz bulunmuyordu. Koskoca şehirler tifo, dizanteri gibi hastalıkların pençesindeydi. Halk şehrin içme suyu şebekesi olmadığından kuyulardaki lağım suyu karışmış suyu içiyordu. Birkaç saat uzaklıktaki su, para bulunup bir türlü getirilemiyordu.(Güntekin, Reşat Nuri,/ sh.84)

Uyuz Salgını!

"Günün modası olarak bir de uyuz salgını ile uğraşılıyordu. Garnizonda su sıkıntısı vardı. İçme suyu uzaklardan taşınıyordu. Sabun da kıt olduğundan uyuz tedavisi güçlükle yürütülüyordu."( Kocatürk, Kenan,/ sh.350)

"Nüfusun üçte ikisi köylerde yaşıyordu. Bu köylerin %80'i sağlık açısından elverişsiz ortamlarda yaşıyordu. Halkın %14'ü sıtmalıydı. %72'sinin bitli olduğu Silahlı kuvvetler sağlık vazifelilerince tespit edilmişti. Evlerin %97'sinde sağlığa uygun tuvalet mevcut değildi. Köylünün yegâne varlığı, karanlık ve izbe bir ev içinde bir kırık testi, bir eski çul, iki adi eşyadan ibaretti. Depoları hınça hınç dolu olan Toprak Mahsulleri Ofisi bu ürünleri yabancı memleketlere satıyor, ülke halkı ise kuzey bölgelerinde açlıktan ölüyordu."( Karpat, Kemal Prof.Dr./ sh.102)

Yol Vergisi !

İki öküzü olan köylünün bir öküzüne merhametsizce el konuluyor, kendisine ait olmayan tarlaların vergisi isteniyor, haciz konuluyordu.

"Başbakan İsmet İnönü'nün 'Paraya ihtiyaç var, onun için milletin cebinde 10 para da bulsam alacağım' beyanatından cesaret alan vergi tahsildarları, Anadolu'yu kasıp kavuruyordu. Her yetişkin erkek yurttaştan yılda 8 ila 15 lira arasında yol vergisi alınıyor, bir keçinin 50 kuruşa satıldığı ülkede bu rakamların vardığı ürkütücü boyut, halkın belini kırıyor, hayatı çekilmez hale getiriyordu."  (Başkaya. Fikret Doç. Dr.,/ sh.165)

Halk bu halde iken peki, seçkin, Kemalist intelijansiyanın durumuneydi? Bu devirde Ankara dahi kendi içinde iki sosyolojik yapı arz etmektedir. "Biri hızla çehre değiştiren, şapka giymeyi, Batı Müziğiyle dans etmeyi öğrenen kalbi Ulus, Ankara Palas ve Karpiç'in balo salonlarında atan Ankara; diğeri mesafe olarak birkaç kilometre, fiziken ve ruhen ise birkaç asır Ulus'a uzak gözüken At pazarı civarı...(Birand, Mehmet Ali. Sh.12)

Şimdi, hiç yorum yapmadan bugünkü CHP ile o günkü CHP'nin kıyasını size bırakıyorum.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.