Hava Durumu

Sözde değil özde anayasa istiyoruz! (Son)

Yazının Giriş Tarihi: 26.02.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.02.2021 07:30

(Churchill ve Roosvelt'in yaptığından )

Daha önceki yazılarımızda, Türkiye'deki anayasal çalışmaların 200-250 yıllık bir mazisinden bahsettik. Bunca tecrübemize rağmen ortaya çıkan "fiili durumdan" maalesef memnun olmadığımızı da ekledik.

Ben hukukçu filan değilim, lakin bu çalışmaların semeresi hiç de "tatlı" olmamıştır. Eskilerin ifadesiyle, batı medeniyetinin mahsülleri ile kıyasladığımızda; onların ki "dürr" (inci); bizim ki "meder" (çakıl taşı)dır; onların "mühec", bizim ise "hemecdir". İyi bir sarraf olmaya gerek yok, kalp olduğu yani sahteliği/sun'iliği her taraftan sırıtıyor.

2013 ile 2017 tarihleri arasında ve farklı zeminlerde, Anayasa ile ilgili bir çok yazı yazdım, farklı mahfillerde düşüncelerimi ifade ettim. Bu fikirlerimde hala ısrarcıyım ve bir kez daha yüksek sesle, ilgililere ve yöneticilere ilan etmek istiyorum:

"Eski hal muhal, ya yeni hal, ya izmihlal!

Lütfen sizler de en az Amerikan başkanı W. Roosvelt kadar, İngiltere Başbakanı Winston Churchill kadar cesur ve halkınıza karşı da açık ve şeffaf olunuz. Onların 1900'lü yıllarda ifade ettiği hakikatleri ve attıkları adımları, sizler de, bu yüce milletimizin "geleceği ve refahı" için atınız, o cesareti gösteriniz ve tarihin altın sayfalarında yerinizi alınız.

Bu millet sizin günü kotarmak siyasetinizden, tribüne oynamanızdan artık gına getirdi. Cumhuriyet dönemimizde hiçbir lider Demirel gibi şatafatlı, mantık dolu sözlerle sahne almadı. Peki ne oldu? Koltukla yatıp koltukla kalktı ve koltuğu kaptı lakin; nihayetinde milletin bütün umutları kalplerde mahkûm kaldı. Bırakınız dünyaya, hiçbir Müslüman ülkeye de örnek olacak bir eser bırakmadan, o koltuğu da bıraktı gitti.

Koltuk kimseye baki değil; sizler de bırakıp gideceksiniz. Geride bırakacağınız millet ise; umutlarını bir başka bahara havale edecek, yine bütün enerjisini horoz dövüşü gibi içinde eritecek, yine kısır çekişmelerle yerinde sayacak, oyalanacak ve terbiyeye muhtaç bir çocuk muamelesine tabi tutulacak...

Peki, ne mi istiyoruz?

Ey İktidar! Ey Muhalefet!

Roosvelt ve Churchill, kendi halkı için ne yaptı ise, işte biz de onu istiyoruz. Eğer bu milletin de en az bir Amerikalı kadar, en az bir İngiliz kadar hür ve özgür olmasını ve doya doya havayı teneffüs etmesini istiyorsanız; lütfen "özgürlük Beratını" eline veriniz. Dünya milletleri içinde yüzü ak, alnı dik dolaşmasını sağlayınız, yeter. Zaten sizin de aslî göreviniz bunu sağlamaktan geçer.

Artık bu necip millete, standart dikilmiş plastik bir elbise giydirmeyiniz. Milletin bin yıllık köklerinden beslenen kadim değerler üzerine bina edilmiş bir anayasa ve asla rücu istiyoruz; başka bir şey istemiyoruz. Vesselam.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.