Hava Durumu

Soygun ne zaman durur!

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2021 06:30

(Tanınmış bir hukuk adamı Frederic Bastiat (1801-1850), "bırakınız yapsınlar" ilkesini savunan ve bu konuda uzmanlaşmış olan Fransız ekonomi yazarının Hukuk adlı tezinden yararlanarak başlığa cevap vermeye çalışacağım)

 Hukuk birbirinden farklı iki nedenle çarpıtıldı:

a) aptalca tamah,

b) sahte hayırseverlik. Birincisinden başlayalım.

Nefsi korumak ve geliştirmek herkesin paylaştığı bir amaç ve eğilimdir. İnsanlar kendi yeteneklerinden sınırsızca yararlanabilir ve emeğinin ürünlerini özgürce değerlendirmenin tadını çıkarırsa, sosyal gelişim sürekli, kesintisiz ve güvenilir olur.

Ne ki, insanların paylaştığı bir başka amaç ve eğilim daha vardır: mümkünse başkalarının sırtından geçinmek ve zengin olmaktır! Bu, ne düşüncesizce yapılmış bir suçlama, ne bir hezeyandır. Zira tarihsel olaylar buna tanıklık eder: ardı arkası kesilmeyen savaşlar, kitle göçleri, dinî zulümler, evrensel kölelik, ticarette sahtekârlık ve tekeller! Bu ölümcül ihtiras, insanoğlunun doğasında vardır. Onu, arzularını ve en az zahmetle tatmin etmeye sevk eden, o ilkel, külli ve bastırılamaz içgüdüsüdür.

İnsan ancak sürekli çalışmak, doğal kaynakları kendi yetenekleriyle değerlendirmek suretiyle ihtiyaçlarını karşılayıp hayatta kalabilir. Bu süreç mülkiyetin kökenini oluşturur.

Ne var ki, başkalarının emeğini gasp etmek suretiyle de kendi ihtiyaçlarını karşılayıp hayatta kalabilir. Bu süreç de yağmanın/soygunun kökenini oluşturur.

Şimdi; insanoğlu doğal olarak kendini sakındığı, zahmet çekmek istemediği ve emek zahmet gerektirdiği için, soygun/yağma ona daha kolay gelir. Bu tarihsel bir gerçektir. Nitekim ne din ne de ahlak öğretisi insanoğlunu soygundan/yağmadan alıkoyabilmiştir.

O halde soygun/yağma ne zaman durur?

-El cevap; Emekten daha zahmetli ve daha tehlikeli olunca durur.

O halde hukukun aslî görevinin temsil ettiği kolektif gücü insanoğlunun soygun ve yağmalama eğilimini durdurmak üzere kullanmak olduğu açıktır.

Hukuk, aldığı önlemlerle mülkiyeti korumalı, soygun ve yağmayı cezalandırmalıdır.

Ne var ki, yasa insanlar ya da belirli bir sınıfa mensup insanlar tarafından oluşturulur. Ve yasa egemen bir gücün yaptırım gücü ve desteği olmaksızın işlerlik kazanamadığından, bu güç yasa koyuculara havale edilmek zorundadır.

Bu gerçeğin insanoğlunun doğasında olan söz konusu eğilimle (tamah) birleşimidir ki, hukukun evrensel çarpıklığını açıklar.  Dolayısıyla, yasaların yasa koyucu tarafından, kişisel bağımsızlığı kölelikle, özgürlüğü baskıyla ve mülkiyeti soygunla/yağmayla tahrip etmek için niçin kullanıldığı kolayca anlaşılır. Bu, kanunu koyucusunun yararına, onun sahip olduğu güçle doğru orantılı olarak gerçekleşir... (devam edecek)

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.