Sıfır hata!

Gerek Cumhurbaşkanının ve gerekse de Başbakan'ın yapılan yanlış 'Bağdat'tan döner' sözü yüreklere su serpti. Eminim ki, Hükümet fetocuların, ulusalcıların ve Kemalistlerin gizli ajandalarının farkındadır. Yıllardır, bu muhafazakâr halka kin kusturan bir azınlık gurup, 50'li yıllardan beri iktidarı ellerinden kaçırdıkları günden beri bir husumet ve kin içinde tavır ve davranış serdetmektedirler. Şeflik döneminde yaşadıkları balayı günlerinin özlemi içinde kıvranıp durmaktadırlar. Halktan böyle bir imkân ve ihtimal ışığını görmediklerinden dolayı da hemen hemen her on yılda bir halkı tımar ve terbiye etmek adınaihtilaller ve muhtıralar ile zoraki hâkimiyet sağlamaya kalkıştılar. Sahip oldukları medya ve iç-dış basın ile demokrasi, ilericilik, medeniyet ve cumhuriyet nutuklarını ballandıra ballandıra atmaktan geri durmadılar. Fakat tüm bu algılarına rağmen halkın teveccühünü, iradesini hiçbir zaman yanında bulamadılar. Bir daha da iktidar yüzünü göremediler ve asla da göremeyecekler. Zira bunların genetik yapısında bir bozukluk vardır.

Bu son kalkışma harekâtında, Müslüman halkın ölümüne direnmesi, onların gözünü büsbütün korkuttu. Kalkışma sonrasında adeta halktan hıncını almak için bunu bir fırsata dönüştürdüler. Hedef ve engel gördüklerini, FETÖ çetesiyle irtibatlandırarak, Hükümet'e karşı olan cepheyi genişletmek için, masum ve alakasız kişileri, asılsız ve yalan ihbarlarla, ihraç edilen listelerin içine doldurarak listeyi şişirdiler. Şimdi de kıs kıs gülerek uzaktan ellerini ovuşturarak seyrediyorlar.

Bunda da az da olsa başarılı oldular. Nihayet bu sinsi oyunu Hükümet erkenden fark etti. Art arda yaptıkları açıklamalarla, bir masum bile olsa hukukunu koruyacaklarını ve geri iade edileceğini en yüksek ağızdan ifade ettiler. Yanlış ihbarlarla kapatılan kurumlar, yeniden KHK'lerle açıldı. İhraç edilen kişiler de görevlerine dönmeye başladı. Bunun için İllerde Kriz Masaları kuruldu. İnşallah en kısa zamanda da masum ve suçsuz olanlar, tekrar görevlerine dönecekler. Ve böylece bir tuzak daha bozulmuş olacak.

Zira tanıdığım bir iki arkadaşımın da ihraç edilen listelerin içinde olduğunu haber aldım. Bu nedenle yukarıda bahsettiğim şer gurupların nasıl sinsice hareket ettiğine biz de şahit oluyoruz. Belki de İslam dünyası içinde kendisini Mesih-İsa diye ilan eden bu Feto Çetesi kadar ikinci bir münafık hareket olmamıştır. İnanıyorum ki, Cenâb-ı Allah nasıl ki bu tuzağı başlarına geçirdiyse, şimdilik başvurdukları bir diğer hileyi de inşallah, İllerde kurulan Kriz Masaları ile, kılı kırk yararak, hain ile mazlumu ayırarak, bu tuzağı da boşa çıkaracaktır.

Bir kişinin hakkı bile olsa, hiçbir gerekçeyle mağdur ve ihlal edilemez. Hak haktır, küçüğüne, büyüğüne, azına çoğuna bakılmaz.