Sahabelere dil uzatanlar!

Bir önceki yazımızda İslam düşmanları olan zındıka kuvvetlerinin Hz. Peygamber'i ve hadisleri çürütmeye yeltendiklerinden bahsetmiştik. Ta ki İslam'ın en büyük sütunlarından ikisini imha edip, sonuçta "din-i islam'ı " da "din-i İsa"nın akıbetine dönüştürsünler.

Bu hususta bilhassa Müslüman dünyasındaki medyanın öldürücü bir zehir gibi Müslüman gençliği enjekte ettiği apaçık görüyor hayıflanıyoruz. 

Elbette bunun için Hükümetin doğru İslam'ı ve İslamiyet'e layık doğruluğu eğitim kurumlarında tedris etmeleri bir aciliyet olarak en birinci görevi olsa gerektir. Bu hususu birçok yazılarımızda ifade ettiğimiz için şimdilik bir başka tuzağa dikkat çekeceğiz:

Olay şudur; ülkemizdeki "alevi vatandaşlarımızı", diğer "sünni" kardeşlerinden koparmak ve aralarında bir muhabbet ittifakının ve bağının oluşmasına meydan vermemek için, ısrarla, Hz. Ali ile diğer halifeler arasına nifak sokucu "yalan rivayetler"  ha bire pompalanıyor ve yara sıcak tutuluyor. Bilhassa "ajan misyonerlerin " en fazla kullandıkları fitne silahı da budur.

Hâlbuki Hz. Ali, kendisinden önceki halifelerin "şeyh ül İslamlık" makamını 23 yıl yapmıştır. Şayet onların yalanları doğru olsaydı, değil 23 yıl bir gün dahi yapmayacaktı. Zira Hz. Ali (ra) mertliğin, şecaatin ve cesaretin timsali olan Allah'ın Arslan'ı lakabıyla şöhretşiar olmuştur. Hiç kimse Ali'ye (ra) korkaklık ve dalkavukluk isnat edemez. 

Bunu Hz. Ali'nin ağzından dinleyelim:

Alkame bin kays (ra), bir gün Kufe  Mescidinin Minberine eliyle vurarak şunları anlattı : 

Hz.  Ali hutbesinde  Allah (cc)'a hamd ü sena ettikten sonra şunları söyledi; " içinizde bazı kimselerin, beni, Ebubekir (ra) ile Ömer (ra) 'den üstün tuttuklarını duydum. Eğer daha önce sizi bu konuda uyarmış olsaydım bu kişileri cezalandırırdım. Ben, hakkında uyarıda bulunmadığım konularda sizi cezalandırmayı hoş karşılamıyorum.  Ancak şu andan itibaren kim böyle bir ley söyleyecek olursa ona iftira cezasını vereceğim. 

Hz. Peygamber'den (sav) sonra insanların en hayırlısı Ebubekir (ra), ondan sonra da Ömer (ra) 'dir. Bunlardan sonra biz, hakkında Allah u Teâla'nın dilediği gibi hükmedeceği bir takım şeyler yaptık. (Müntehab,c. 4,s.446) 

Devam edecek...